Omurga Enjeksiyonları

Omurga enjeksiyonu nedir?

Omurgada ağrı nedeni olabilecek farklı odaklar vardır. Omurlar arasındaki eklemler, diskler, bağlar ve omurga çevresinde bulunan kas doku bel ağrısının kaynağı olabilir. Ağrının kaynağı belirlendikten sonra ağrının sebebine yönelik enjeksiyonlar ile ağrı kontrol altına alınabilir. Omurga enjeksiyonları tıbbi adıyla spinal enjeksiyonlar, ani başlangıçlı veya süregen bel, sırt ve boyun ağrılarında uygulanabilir. Omurga ameliyatları öncesinde veya sonrasındaki bazı durumlarda spinal enjeksiyonlar son derece yararlı olabilmektedirler. Bazı kompleks omurga ağrılarında asıl soruna neden olan bölgenin tam olarak saptanabilmesi için tanısal omurga enjeksiyonları uygulanabilir.

Omurga enjeksiyonlar sırasında floroskopi (hareketli görüntü verebilen portatif bir röntgen cihazı) ve ultrason gibi görüntüleme teknikleri kullanılmaktadır. Bu görüntüler eşliğinde enjeksiyon yapılacak iğnenin ucu tam olarak ağrının kaynağı olan bölgeye yerleştirilir ve enjeksiyon bu bölgeye yapılır.

Floroskopi eşliğinde yapılan omurga enjeksiyonlarının bir bölümünde iğnenin hedefe ulaştığını teyit etmek için kontrast madde enjeksiyonu da yapılır. Bir omurga enjeksiyonu, enjeksiyonun tipine de bağlı olarak, yaklaşık olarak 15 dakika zaman alır. Genellikle bazı bel ağrılı hastalarda olduğu gibi birden fazla bölgeye enjeksiyon yapılması gerektiğinde, işlem süresi daha uzun olabilir.

Omurgaya enjekte edilen sıvının içeriği nedir?

Bel ağrısını kontrol altına almak için uygulanan omurga enjeksiyonlarında verilen sıvının içinde, genellikle inflamasyon ve ödemi azaltmak amacıyla kortizon bulunur. Bununla birlikte lokal anestezik ve bazen sıvının hacmini arttırmak amacıyla izotonik serum eklenebilir. Sinir dokusu etrafına yapılan enjeksiyonlarda dekstrozlu serum da tercih edilebilir.

Son yıllarda özellikle bel ağrılarında omurga bölgesine yapılan enjeksiyonlarda PRP veya TZP olarak bilinen, kişinin kendi kanından elde edilen trombositten zengin plazma da uygulanmaktadır. Ayrıca iki bel omuru arasında bulunan disk içine kök hücre enjeksiyonları da yapılmaya başlanmıştır.

Omurgaya yapılacak enjeksiyonun yeri, şekli, içeriği ve tekniği her hastanın genel sağlık durumu ve bel ağrısının nedeni, şiddeti, süresi, muayene bulguları, doktorun deneyimi gibi pek çok faktör değerlendirilerek karar verilir.

Ani başlangıçlı, şiddetli ağrılarda kortizon ve lokal anestezikler içeren ilaçlar daha çok kullanılırken, süregen veya tekrarlayan bel ağrılarında ise TZP veya kök hücre uygulamaları denenebilir. Bel, sırt veya boyunda ağrıya neden olan soruna ve hastanın durumuna göre omurga enjeksiyonlarını aralıklı olarak bir kaç defa tekrarlamak gerekebilir. İnatçı ve uzun süreli omurga ağrılarında yapılan radyofrekans akım (RF) uygulaması önerilir. Bu uygulama ile omurga bölgesindeki ağrıyı taşıyan sinirleri uzun süreliğine bloke etmek mümkündür. Özellikle faset eklem kireçlenmesi, sakroiliak disfonksiyon gibi süregen ağrıya neden olan durumlarda RF uygulamaları tercih edilebilir.

– Epidural enjeksiyon

– Kaudal epidural enjeksiyon

– Faset eklem enjeksiyonları

– Sinir blokları

– Disk içi enjeksiyonlar

– İnterkostal sinir blokları

– Bağ ve kas enjeksiyonları

– Sakroiliak eklem enjeksiyonları

– RF-Radyofrekans uygulamalar

Omurga enjeksiyonu öncesinde yapılması ve bilinmesi gerekenler nelerdir?

Tarama: Omurga enjeksiyonları öncesinde özellikle hastanın kan sulandırıcı ilaç kullanıp kullanmadığı, kontrast madde alerjisi, ilaç alerjisi, diyabet ve enfeksiyon öyküsü sorgulanır.

Görüntüleme: Enjeksiyon uygulaması öncesinde en son çekilmiş olan omurga röntgeni, manyetik rezonans görüntüleme (MR) veya bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleri değerlendirilmelidir.

Uygulama öncesi açlık ve susuzluk: Omurga enjeksiyonları genellikle lokal anestezi ile uygulanmaktadır. Bu nedenle uygulama öncesinde yeme veya içmenin kısıtlanmasına gerek yoktur.

İlaç kullanımı: Omurga enjeksiyonu yapılacak hastalar başka bir nedenle kan sulandırıcı ilaç veya takviye kullanıyorlarsa, enjeksiyondan önce ilacı bırakmaları gerekip gerekmediğini doktoruna danışmaları gerekir. Vücuttaki aktif bir enfeksiyon nedeniyle antibiyotik alınıyorsa veya son 10 gün içinde antibiyotik kullanımı olmuşsa yine doktora bilgi verilmesi gereklidir.

Riskler: Floroskopi ve ultrason gibi görüntüleme eşliğinde yapılan omurga enjeksiyonları düşük riskli ve oldukça güvenli uygulamalardır. Ancak her girişimsel işlemde olduğu gibi nadiren de olsa oluşabilecek yan etkiler ve bazı riskler vardır;

Çok düşük oranlarda kanama ve enfeksiyon riski
Enjekte edilen ilaçlara karşı alerjik reaksiyon gelişmesi
Enjeksiyon sonrasında bacaklarda geçici uyuşukluk veya güçsüzlük hissi
Omurilik zarı çevresine yapılan enjeksiyonlarda zarın tahrişine bağlı olarak gelişebilen baş ağrısı

Omurga enjeksiyon işleminden sonrası için öneriler

Omurga enjeksiyonu sonrasında genel durumu iyi olanlar hemen eve gidebilirler. Bazı işlemler sonrasında ise hastaların hastanede birkaç saat takip edilmesi gerekebilir. Hastalara evde yapılması gereken ve dikkat edilmesi, kaçınılması gereken durumlar ile ilgili bilgi verilir.

Hastalara enjeksiyondan sonra hemen araba kullanmamaları gerekir. Bu nedenle hastaneye işlem sonrası hastayı eve götürebilecek biriyle gelmesi gerekir. Omurga enjeksiyonundan sonraki 5-7 gün boyunca ağır kaldırmaktan ve zorlayıcı aktivitelerden kaçınmak gerekir. Kontrolleri yapılan hastalara uygun egzersiz programı düzenlenir.

Omurga enjeksiyonu sonrası şiddetli baş ağrısı, kusma, ateşlenme, iğne yerinde kızarıklık, şişlik, giderek artan güçsüzlük gibi beklenilmeyen durumlar gelişirse acilen hastaneye başvurmak gerekir.

Sonuç

Bel, sırt ve boyun ağrılarında uygulanan omurga enjeksiyonları ile kısa sürede normal hayata geri dönüş sağlanabilir. Ağrının nedeni ve her hastanın durumuna göre seçilebilecek farklı omurga enjeksiyon yöntemleri vardır. Turan&Turan kemik, kas, eklem sağlığı grubunda, omurga enjeksiyonlarını ortopedi omurga cerrahisi uzmanları görüntüleme teknikleri eşliğinde uygulamaktadır.