fbpx
İnternet sitemizde çerez kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi için KVKK inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz.

Kalça Sıkışma Hastalığı

Kalça eklem yapısı

Kalça eklemi uyluk kemiği (femur) ile leğen (pelvis) kemiğini birleştiren bir eklemdir. Uyluk kemiğinin başı (femur başı) top gibi yuvarlaktır. Femur başı leğen kemiğinin oluşturduğu yuvaya (asetabulum) yerleşerek kalça eklemini oluşturur. Uyluk kemiği olan femur başı ve boynu kalça eklem kapsülünün içinde bulunur. Kalça ekleminin birbirine değen Femur başı ve yuva düzgün yüzeyli kıkırdak tabakası ile kaplıdır. Bu kıkırdak doku iki kemiğin birbiri üzerinde pürüzsüz bir şekilde kaymasını sağlar.

kalça yapısı

Kalçada eklem yuvasının çevresinde labrum adı verilen kalın kıkırdaksı bir halka bulunur. Labrum hem asetabular yuvanın derinliği arttırarak hem de femur başını adeta bir conta gibi sararak, kalça ekleminin sabitliğini destekler. Kalça eklemini çevreleyen eklem kapsülü ve güçlü pek çok bağ da eklemi destekleyerek korur.

Kalça sıkışma hastalığı nedir?

Kalça femur başı olan top kısmının, hareket ederken yuvaya (asetabulum) erken veya uyumsuz teması sonucunda, eklem kenarında sıkışma meydana gelir. Bu durumda; genellikle kasık bölgesinde veya dış yanda olmak üzere kalçada ağrı oluşmaya başlar. Ağrı başlangıçta uzun yürüyüşler veya sportif aktiviteler sırasında belirginken, zamanla gündelik hayatta da hissedilmeye başlar. Özellikle uzun süre oturunca veya çömelince artan ağrı, tutukluk ve hareket zorluğu gibi yakınmalara neden olur. Zaman içinde tekrarlayan bu uygunsuz temas ve sıkışma eklem kıkırdağında hasara yol açarak eklemde kireçlenmeye neden olur. Kalça eklem kireçlenmesi oluştuğunda ise hastaların bu süregen ağrı, hareket kısıtlılığı ve yürüme zorluğundan kurtulması için kalça protezi ameliyatı olmaları gerekir.

Kalça sıkışma hastalığı nasıl oluşur?

Kalça eklemi hareketi sırasında femur baş-boyun bileşkesi ile asetabular yuvanın birbiri ile aşırı teması nedeni ile, aradaki kıkırdak ve labrum dokusunun sıkışması sonucu oluşan bir hastalıktır. Kalça sıkışma hastalığı üç tipte görülebilir;

  1. Cam tipi: Kalça ekleminde femur başı ve boynun ile birleştiği yerdeki kemikteki hörgüç benzeri çıkıntı nedeni ile meydana gelir.
  2. Pincer tipi: Kalça ekleminin asetabular yuvasının daha derin olup, femur başı üzerindeki örtüm alanının arttığı durumlarda görülür. Bu tipte; asetabulumun dış yan kenarındaki çatısından saçak gibi uzanan bir çıkıntı oluşmuştur.
  3. Cam ve Pincer tiplerinin birlikte olduğu olgular.
kalça

Pincer tipindeki kalça sıkışma hastalığında hareketler sırasında femur, asetabular yuvanın çatısındaki çıkıntıya çarpması sonuncunda kıkırdakta zedelenme  meydana gelir. Cam tipinde ise femur baş-boyun bileşke yerindeki tümsek de labruma sürterek, labrumda hasar ve yırtığa neden olur. Bu her iki durumda da tekrarlayan sürtünme ve sıkışma sonucunda oluşan labrum yırtığı ve kıkırdak hasarı, ileride kalça ekleminde kireçlenme ile sonuçlanır. Kalça eklemindeki bu çıkıntı ve tümsek şeklindeki şekil bozuklukları ergenlik döneminde oluşmaya başlar, ancak nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir.

Kalça sıkışma hastalığındaki hasta yakınmaları nelerdir?

Hastaların ilk yakınmaları kasık bölgesinde bazı hareketlerle veya zorlamalar sonrası ortaya çıkan ani ağrılardır. Kalça ağrısı uzun süreli oturma veya yürüme sonrasında meydana gelebilir. Ağrı genellikle kasıkta ve kalçanın dış yan tarafında hissedilir, ayrıca uyluk ön tarafından dize doğru da yayılabilir. Bazı hastalarda ağrı ile birlikte kasıkta bir takılma veya klik hissi olabilir. Başlangıçtaki ağrılı dönemin ardından, bir süre tamamen ağrısız bir dönem de olabilir. Önceleri ağrı spor veya ağır işler sonrasında artarken, Bu dönemde kalça sıkışma hastalığı tedavi edilmezse, eklemdeki hasar artar.

kalça

Ağrısız geçen süre azalır ve hastalar sürekli olan kasık, kalça, bacak ağrısından yakınmaya başlarlar. Bu durum kalça ekleminde kireçlenme ile sonuçlanır. Kalça kireçlenmesinde eklem hareketleri kısıtlanır, yürümekte zorluk ve topallama meydana gelir. Ağrı yalnız hareketler sırasında değil, dinlenirken ve gece yatarken de ortaya çıkabilir. Bu duruma gelen hastalara ise ancak kalça protezi ameliyatı ile yardımcı olunabilir.

Kalça sıkışma hastalığı nasıl teşhis edilir?

Kalça eklemi sıkışma hastalığı ile ilgili bilgi birikimi ve deneyim son on yıl içinde çok artmıştır. Eskiden kalça röntgenindeki cam ve pincer ile uyumlu görünümler dikkate çekmezdi. Bu konu ile uğraşmayan uzmanların gözünden de hala kaçabilmektedir.

Ne yazık ki bu durum hastaların erken dönemde tedavi edilememelerinden dolayı eklemde kireçlenme ile sonuçlanmaktadır. Aslında kalça sıkışma hastalığı olan hastalara bel fıtığı, kasık fıtığı, diz menisküs problemi gibi tanılar ile tedavi uygulandığı için tanı ile tedavi arasında geçen süre uzayabilmektedir.

Kalça konusunda deneyimli bir ortopedi doktoru genellikle hastanın öyküsünü dinleyip, muayenesini yapınca kalça sıkışma hastalığından şüphelenir. Çekilen kalça röntgenlerinde cam ve pincer tipi şekil bozuklukları saptanabilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MR) ile kıkırdak ve labrum değerlendirirken ayrıca femur başı avasküler nekrozu gibi hastalıklar için ayırıcı tanı yapılabilir. Kalça eklem ultrasonu ile kalçadaki sıkışma dinamik olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda ultrason ile özellikle labrum dış yan bölgesindeki yırtık ve paralabral kistler saptanabilir ve gerekirse tanısal amaçlı enjeksiyon da yapılabilir. Bazen kalça sıkışma hastalığının erken döneminde MR da belirgin bir bulgu saptanamayabilir. Bu durumda kalça sıkışma hastalığı tanısında en değerli verileri; detaylı muayene ve röntgen değerlendirmesi sağlar.

kalça

Kalça sıkışma hastalığında tedavi

Kalça sıkışma hastalığının tedavisinde ilk olarak kalçadaki sıkışmayı azaltmak için bazı önlemlerin alınması gerekir. Bunlar; yere çömelmemek, alçak koltuğa oturmamak, kalçayı içe dışa doğru çevirmemek veya gövdeye doğru aşırı bükmekten kaçınmak, zorlayıcı sportif aktivitelerden uzaklaşmak ve kilo vermektir. Ağrılı dönemde istirahat, çeşitli ağrı kesici ve enflamasyon azaltıcı bazı ilaçlar kullanılabilir. Sonrasında fizik tedavi ve egzersiz programı önerilir. Hafif olgularda kalça eklemine ve labruma ultrason eşliğinde, TZP veya PRP olarak bilinen trombositten zengin plazma enjeksiyonu uygulanabilir. Alınan önlem ve yapılan tedavilere yanıt vermeyen olgularda, veya labrumda belirgin yırtık veya kıkırdak hasarı saptanan olgularda kalça artroskopisi ile kapalı cerrahi tedavi uygulanır.

Kalça artroskopisi nedir?

Kalça artroskopi yönteminin cerrahi teknik zorlukları olmasına ve ortopedi doktorunun bu konuda özel eğitimini gerektirmesine rağmen, bu hastalığın tanı ve tedavisinde bir çığır açmıştır. Küçük kesilerden sokulan ince aletler ile kapalı olarak gerçekleştirilen kalça artroskopi ameliyatı, eski açık cerrahi yöntemlerinde uygulanan büyük kesi ve kemiğin bir bölümünün kesilerek femur başının yuvadan çıkarılması gibi, sağlıklı dokulara zarar veren bir yöntem değildir. Bu nedenle kalça artroskopisi hasta için çok daha konforlu ve iyileşme süresi daha kısa olan bir ameliyattır.

tt

Günümüzde kalça artroskopisinin en sık uygulandığı durumlar; kalça sıkışma hastalığı, labrum yırtığı veya her ikisinin bir arada olduğu durumlardır. Kalça artroskopi ameliyatında sıkışan dokular temizlenir, kemik çıkıntılar törpülenir ve hasarlı dokular onarılır. Kalça artroskopisi kalça ekleminde sorunların ilerleyip kireçlenmeye neden olmasına ve protez ameliyatına gidişi azaltan, eklem koruyucu bir cerrahi yöntemdir.

Kalça artroskopisi sonrası iyileşme dönemi

Genellikle hastalar ameliyat olduktan sonra aynı gün evlerine gidebilirler. Ameliyat sonrası yapılan işleme ve ortopedi doktorunun önerisine göre, hastaların bir süre koltuk değneği kullanması gerekebilir. Ayrıca hastalar evde düzenli olarak kendilerine önerilen egzersizleri yapmalıdırlar. Kas güçsüzlüğü veya hareket zorluğu olan hastalar ise fizik tedavi ve rehabilitasyon programına alınırlar. Çoğu hasta kısa bir süre sonunda günlük yaşamlarına dönerler. Aktif spora dönüş ise hastanın durumuna2-4 ay kadar sürebilir.  Kalça sıkışma hastalığında uygulanan artroskopik cerrahi işlemin başarısında, tanı ve cerrahi tedavi arasında geçen süre önemli bir belirleyicidir.

Kalça artroskopisinde komplikasyonlar

Kalça artroskopisinde nadiren de olsa bazı riskler görülebilir. Bunlar; anestezi ile ilgili genel komplikasyonlar, eklemde enfeksiyon, kanama ve şişlik, tromboflebit, damar ve sinir hasarı, eklem içi küçük alet ucu kırılması, ağrı veya hissizlik olarak sayılabilir. Açık kalça ameliyatları ile karşılaştırıldığında, kalça artroskopi ameliyatında bu komplikasyonların oluşma riski daha düşüktür.

sonuç

Sonuç

Kalça ekleminde genç yaşlarda fark edilmeyen küçük yapısal farklılıklar, özellikle tekrarlayan ağır iş veya zorlu sportif aktivitelerdeki yüklenmeye bağlı olarak kalça sıkışma hastalığına yol açabilir. Erken dönemde koruyucu önlemler alınmalı ve kalça artroskopisi ile gereken cerrahi işlem yapılması önemlidir. Aksi taktirde tekrarlayan sıkışma ve aşınma kalça kıkırdak dokusunda hasara yol açarak, eklem kireçlenmesi ile sonuçlanabilir.

İletişim Formu