fbpx
İnternet sitemizde çerez kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi için KVKK inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz.

Lipödem Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Son Güncelleme:
Turan&Turan > Lipödem > Lipödem Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
lipödem nedir ve tedavisi nasıldır

Lipödem birçok kadının günlük yaşamını etkileyen ve adeta halk sağlığı sorunu haline gelen bir hastalıktır. Bu hastalığın uzun yıllar boyunca obezite ile karıştırılmış olması, hastaların uygun tanı konulamayarak tedavi edilememelerine neden olmuştur. Hatta hastaların birçoğu bu durumun “selülit” kaynaklı olduğunu düşünerek hastalıklarının farkına varmamıştır.

Lipödem günümüzde de halk arasında çok fazla bilinmemektedir. Hatta doktorların bile büyük bir çoğunluğu ”Lipödem nedir” sorusu sorulduğunda, bu hastalık ile ilgili kısıtlı bilgi verebilmektedir. Güncel tıp bilgilerine göre lipödem, hastanın sağlığını ciddi şekilde etkileyen bağ dokusu hastalığıdır.

Lipödem özellikle kadınların bacak bölgesindeki cilt altı yağ dokusunun kalınlaşmasına ve ciddi şişliklerin oluşmasına neden olmaktadır. Bu durum ise hastalarda ağrı ve bazı kısıtlılıklara yol açmaktadır. Ancak çeşitli tedavi yöntemleri ile lipödeme bağlı oluşan şikâyetler başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir.

Bu yazımızın devamında; Lipödem nedir? Lipödem olduğumu nasıl anlarım? Sorularının cevaplarına ve Lipödem görselleri ile Lipödem belirtileri ve bulguları hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

İçindekiler

Lipödem Nedir?

Lipödem bir yağ depolanması ve bağ doku hastalığıdır. Hastaların cilt altı dokusunda yağ birikmekte ve bağ dokusunda bazı değişiklikler meydana gelmektedir. Yağ depolanması özellikle bacaklarda ve kollarda belirgindir. Ancak bacaklarda, kollara göre daha fazla görülmektedir.

Lipödem hastalarının bacak bölgelerindeki yağlanma, gövdeye yani karın çevresine göre daha yüksek düzeydedir ve yağ depolanması ayak bileğinin altına inmemektedir. Bu durum ise vücutta orantısız bir görünüme yol açmaktadır.

Lipödem hastalığı, en çok kadınlarda görülürken erkeklerde neredeyse hiç meydana gelmemektedir yani tipik olarak bir kadın hastalığıdır. Bu hastalar genellikle kendilerini şişman ve fazla kilolu olarak görmektedir. Çünkü çoğu kadın bu durumun fazla kilolarından kaynaklandığını düşünerek hastalığının farkında olmamakta ve kilo vererek bacaklarını inceltebileceklerini düşünmektedir. Ancak hastaların kilo vermesi ile gövdedeki yağ miktarı azalsa da bacaklardaki şişliklerde azalma görülmemektedir.  

Bacaklarda oluşan bu şişlikler kişilerde sızlama tipi ağrılara yol açmakta olup özellikle ağırlık nedeniyle eklem hareketlerinde kısıtlanmaya ve yürümekte zorlanmaya neden olmaktadır. Yürüyüş ve egzersiz yapma sırasında yaşanan zorluklar ise hastanın kilo almasına sebep olarak hastalığın şiddetini arttırmaktadır.

Lipödem hastaları bacak bölgesindeki şişliklerden dolayı farklı bölüm ve doktorlara başvurmaktadır. Bunlar arasında yaygın olarak başvurulan bölüm ise kalp-damar cerrahisidir. Ancak tedavilerden bir sonuç alınamamaktadır.

lipödem ve Deri altı yağlanması

Lipödem Belirtileri Nelerdir?

Lipödem başlangıcı, özellikle kadınların hormonal değişikliklere maruz kaldığı dönemlerde ortaya çıkmakta ve zamanla ilerlemektedir. Bu dönemler; ergenlik dönemi, hamilelik ve menapoz dönemleridir. Ayrıca travma, geçirilen ağır cerrahiler ve ağır hastalıklar gibi hastanın hormonal dengesini bozan durumlarda da ortaya çıkabilmektedir.  

Lipödem yavaş seyirli bir hastalıktır. Hastalığa farklı düzeylerde obezite (şişmanlık) eşlik etmektedir. Obezitenin olması ise hastalığın şiddetlenmesine neden olmaktadır. Obezitenin tedavi edilmesi ile hastalığın şiddeti azalmasına rağmen bacaklardaki şişlikler tam olarak geçmemektedir.

Lipödem hastalarında bacaklar, artan yağ dokusu sebebi ile gövdeye oranla daha kalındır. Kalça, uyluk ve baldırda şişlik ve çap artışı gözlenmektedir. Yani bacaklar ve gövde arasında bir orantısızlık söz konusudur.

Peki, lipödem ağrı yapar mı? Şiş olan bölgeler dokunmaya karşı çok hassastır. Bu dokular elle sıktırıldığında hasta normalde olması gerekenden daha fazla ağrı hissetmektedir. Ayrıca hastalarda sızı tipi gece ağrıları da olmaktadır.

Tutulum olan bölgelerde cilt altı doku kalınlaşmakta ve bu bölgelerdeki deride kılcal damarlar görülebilmektedir. Kılcal damarların hassaslaşması sonucu ise bu bölgelere uygulanan hafif darbeler bile bacakta morluk oluşmasına neden olmaktadır. Bacakta ağrı ve morarma ise bazı hastalarda moral bozukluğu ve depresyona yol açabilmektedir. 

Eklem çevresindeki şişliklerin artması sonucu hastaların eklem hareketlerinde kısıtlılıklar meydana gelmektedir. Bacakların ağırlaşması ve buna bağlı yürüyememe ise hastaların kilo almasına, hastalığın şiddetlenmesine ve ilerlemesine neden olmaktadır. Lipödem belirtileri ve hastalarda en sık görülen şikâyetlerin listesi aşağıda yer almaktadır.

Bacak bölgesinde lipödem
Tablo 1. Lipödem belirtileri ve hastalarda en sık görülen şikâyetlerin listesi
lipödem icon Bacaklarda gövdeye orantısız olacak şekilde kalınlaşma ve şişlik olması,
lipödem icon Ayak ve ellerde şişlik olmaması,
lipödem icon Etkilenen bölgelerde deri altı dokuda kalınlaşma, düzensizlikler ve sarkmalar görülmesi,
lipödem icon Deri altında yuvarlak şişliklerin (nodül) ele gelmesi,
lipödem icon Kilo verme ile bacaklardaki şişliklerin azalmaması,
lipödem icon Etkilenen bölgelerin hassas olması,
lipödem icon Ciltte kılcal damarların belirginleşmesi ve morarmaya yatkınlık,
lipödem icon Bacaklarda ağrı ve morluk,
lipödem icon Eklem hareketlerinde kısıtlanma,
lipödem icon Yürümede zorluk,
lipödem icon Kilo almayla birlikte şikâyetlerin artması,
lipödem icon Yaz aylarında bacaklarda ve baldırda şişlik veya gerginlik hissidir.
lipödem Belirtileri: Ayak bileğinde dışa kayma

Lipödemde Hangi Ortopedik Sorunlar Meydana Gelmektedir?

Lipödem hastaları birçok ortopedik sorun ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bunlardan biri, hastaların vücut dengeleri bozulduğu için omurgada görülen duruş bozukluklarıdır. Lipödeme bağlı olarak hastalarda postür (duruş) bozulmakta ve bu durumu boyun düzleşmesi takip etmektedir. Buna bağlı olarak ise boyun kökünde hörgüç benzeri bir çıkıntı oluşmaktadır. Hatta birçok hasta boynunda kitle olduğunu düşünerek doktora başvurmaktadır.

Lipödeme bağlı olarak gelişen bir diğer ortopedik sorun ise omurganın dengesinin bozulması sonucu bel çukurunun derinleşmesi ve kalçaların daha çıkık bir hale gelmesidir. Bu durum hastanın kalça ve dizlerine binen yük dengesini bozmakta veya dizlerde çarpık bacak, diğer bilinen adı ile “X” bacak deformitesi gelişebilmektedir.

Ayrıca ayak bileğinde dışa kayma ve düztabanlık da gelişebilmektedir. Bu hastalarda bağ doku bozuklukları olduğu için eklem çıkığı ve bağ yaralanmaları gibi sorunlar daha sık görülmektedir.

Tablo 2. Lipödeme bağlı gelişen ortopedik sorunların listesi
lipödem icon Duruş (postür) bozukluğu,
lipödem icon Boyun düzleşmesi ve buna bağlı boyun kökünde şişlik,
lipödem icon Artan bacak ağırlığına bağlı omurga bozuklukları, omurga eğrilikleri, tüm omurgada duruş bozukluğu,
lipödem icon Bel çukurunda artış,
lipödem icon Kalça ve dizdeki yük dengesinde bozulma,
lipödem icon Çarpık bacak (X bacak) deformitesi,
lipödem icon Bağ yaralanmalarına yatkınlık,
lipödem icon Ayak bileğinde dışa kayma,
lipödem icon Düz tabanlık (Taban çökmesi).

Lipödem Evreleri Nasıldır?

Her hastalıkta olduğu gibi lipödemin de evreleri vardır. Lipödem hastalığının 4 evresi bulunmaktadır (Resim 1). Bunlar;

  • 1. Evre: Lipödem başlangıcında bacaklarda şişlikler görülmektedir. Ancak cilt pürüzsüz ve yumuşaktır. Cilt altı nodüller zorlukla ele gelmektedir. Hastada ağrılar oluşabilmekte ve hafif darbelerde dahi bacakta morarma oluşmaktadır.
  • 2. Evre: Deri altı yağlanması ve kalınlaşma belirginleşir. Nodüller ele gelecek şekilde büyür. Ciltteki pürüzsüz görünüm bozularak pürüzlü görünüm fark edilebilir duruma gelmektedir.
  • 3. Evre: Cilt altı dokular ileri düzeyde kalınlaşır. Deride sarkmalar gözlenir. Artan yağlanmaya bağlı eklem hareketlerinde kısıtlanma, dengesizlik ve yürümede zorluk yaşanmaktadır.
  • 4. Evre: Son evrede ise bacaklarda şişlik ileri düzeyde artar. Bacağın lenfatik dolaşımı bozularak ayaklarda şişme görülmektedir. Bu evrede hastalarda lenfödem de (lenfatik sistemdeki bozukluktan dolayı hücreler arası sıvı artış ve sıvı birikimleri) gelişebilmektedir.
Lipödem evreleri

Lipödem Tipleri Nelerdir?

Lipödeminin bacakta tutulum yaptığı bölgelere göre bir sınıflama sistemi getirilmiştir (Resim 2). Bu sınıflama sistemi şu şekildedir;

  • Tip 1. Tutulum daha çok kalça bölgesindedir.
  • Tip 2. Kalça ve uyluk bölgesinde tutulum görülmektedir.
  • Tip 3. Tüm bacakta tutulum vardır.
  • Tip 4. Kol bölgesinde tutulum vardır.
  • Tip 5. Baldırlarda tutulum görülmektedir.
lipödem Evre 3. Type 3
Lipödem 3. Evresi
lipödem görseller ve tipleri
Lipödem Tipleri

Lipödem ile Obezite (Şişmanlık) Arasındaki Temel Farklar Nelerdir?

Lipödem ve obezite, yüzeyde benzer görünse de altında yatan nedenleri ve etkileriyle farklılaşan iki ayrı sağlık sorunudur. Her ikisi de vücutta aşırı yağ birikimiyle karakterize edilse de, nedenleri, etkilediği bölgeler ve tedavi yöntemleri açısından önemli farklılıklar içerir.

Lipödem, özellikle kadınlarda görülen ve genetik faktörlere bağlı olarak gelişen bir durumdur. Yağ birikimleri, özellikle bacaklarda ve kollarda simetrik olarak yoğunlaşırken, eller ve ayaklar bu durumdan etkilenmez.

Ağrı, hassasiyet ve kolay morarma gibi belirgin semptomlara yol açar. Lipödemi benzersiz kılan, diyet ve egzersizin etkisiz kalmasıdır. Yaşam tarzı değişiklikleri, kompresyon tedavisi ve bazı durumlarda liposuction, hastalığın yönetiminde kullanılan özel tedavi yöntemleridir.

Obezite (şişmanlık) ise, alınan kalorinin harcanan kaloriden fazla olması sonucunda ortaya çıkar ve vücudun genelinde eşit yağ birikmesine va fazla kilolara neden olur. Çoğunlukla yaşam tarzı seçimleriyle ilişkilendirilen obezite, başlı başına ağrıya neden olmasa da, artan ağırlık nedeniyle eklemlerde ağrı gibi ek sağlık problemlerini tetikleyebilir. Bu durumun yönetimi, genellikle sağlıklı beslenme, diyet, düzenli egzersiz, belki ilaç kullanımı ve bazı durumlarda cerrahi müdahaleyi içerir.

Ne yazık ki, lipödem sıklıkla yanlış anlaşılan ve teşhisi konulması zor bir durumdur. Bu, lipödemi olan birçok kişinin yanlışlıkla obezite teşhisi almasına ve tedaviye yönelik yanlış yönlendirilmelerine neden olabilir. Lipödem ve obezitenin her ikisi de yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve her durum için uygun ve özelleştirilmiş tedavi planları gerektirmektedir.

ÖzelliklerLipödemObezite
Yağ dağılımıSimetrik, kollar ve bacaklarda yağ birikimi ve şişlik, eller/ayaklar hariçTüm vücutta, özellikle karın bölgesinde
Yağ ile ilişkili ağrıYaygınGenellikle ağrısız
Diyet ve egzersize yanıtDiyet ve egzersize dirençliDiyet ve egzersizle iyileşebilir
Cilt dokusuEle gelebilir yuvarlak şeklinde (Nodül)  Genelde yumuşak ve nodülsüz
Kilo kaybına yanıtZayıf yanıt verirGenellikle iyi yanıt verir
ÖdemBacaklarda sık ödemDaha az olası
MorarmaKolay morarır yaygınDaha az olası
Metabolik veya kardiyak risklerle ilişkiliDaha az yaygınDaha yaygın
Bu tablo, Lipödem ve obezite arasındaki farkları net bir şekilde göstermektedir.

Lipödem Teşhisi Nasıl Konulur?

Hastalığı teşhis etmek için özel bir tanı yöntemi yoktur. Tanı, hastanın öyküsü dinlenerek ve fizik muayene ile konulabilmektedir. Ancak hastalığı diğer hastalıklardan ayırt etmek için bazı tetkikler istenebilmektedir. Özellikle son evredeki hastalarda lenfatik dolaşımı incelemek için “lenfografi” ya da “sintigrafi” uygulanabilmektedir. Toplar damarların durumunu görüntülemek için ise doppler ultrason ile değerlendirme yapılabilmektedir.

Lipödem Nasıl Tedavi Edilir?

Lipödem tedavisi multidisipliner bir yöntemle uygulanmalıdır. Yani lipödem tedavisine birden fazla doktor ve uzmanın katılması gerekebilmektedir. Bu hastalarda öncelikle obezitenin (şişmanlık) tedavi edilmesi ve önlenmesi gerekmektedir. Lipödemle birlikte gelişen bir obezite durumu varsa ilk yapılması gereken diyettir.

Uygun diyete rağmen kilo veremeyen hastalarda bariatrik cerrahi (kilo vermeye yardımcı olan obezite ameliyatları) ve müdahaleler uygulanabilmektedir. Burada kilo vermekteki ana hedef, gövdesel obezitenin tedavi edilmesidir. Lipödem genellikle kilo vermeye dirençlidir. Yani kilo verme sonucunda bacakta şişlik ve bacak ağrıları önemli ölçüde azalmamaktadır.

Ancak obezite tedavi edilmediği zaman, lipödemin şiddetinde artışa sebep olmakta ve lipödem tedavi edilse bile hastalığın yeniden ortaya çıkma (nüks) ihtimali artmaktadır. Bu sebeple ciddi obezite problemi olan hastalarda lipödem tedavisi öncesi obezitenin; diyet, egzersiz veya bariatrik cerrahi gibi yöntemler ile tedavi edilmesi gerekmektedir.

Lipödemde uygulanabilecek diğer bir tedavi yöntemi ise fizik tedavidir. Lipödemin fizik tedavisinde manuel lenfatik drenaj (uzmanlar eşliğinde uygulanan özel bacak masajları) ve bandajlama denenebilmektedir. Ancak bu yöntemler ile başarılı ve uzun dönemli sonuçlar elde edilememektedir.

Lipödem egzersizleri, kilo verme ve fizik tedaviden fayda görmeyen hastalara ise cerrahi uygulanabilmektedir. Günümüzde lipödemin tedavisinde en sık tercih edilen cerrahi yöntem Liposuction (Liposakşın) /Lipodem ameliyatıdır.

Lipödem Tedavisinde Liposuction (Liposakşın) Ameliyatı

Lipödem ameliyatında günümüzde tercih edilen cerrahi yöntem liposuction (lipodem) ameliyatıdır (yağ aldırma ameliyatı). Peki, Liposuction nedir? Liposuction kelime anlamı olarak “yağların emilmesini” ifade etmektedir.

Liposuction genel ya da spinal anestezi altında uygulanmaktadır. Bazı özel solüsyonlar ile lokal anestezi altında uygulanabilse de hasta konforu açısından genel anestezi kullanımı daha uygun olmaktadır. Çünkü lipödem ameliyatında alınacak yağ miktarı kişiden kişiye değişiklik göstermekte ve ameliyatı 3-6 saat sürebilmektedir.

Liposuction ameliyatından önce işlemi uygulayacak cerrah, hastanın bacaklarında fazlalık ve ağrı olan bölgeleri hasta ile konuşarak işaretleyerek bacaklar üzerinde çizim yapmaktadır. Çizim sonrasında ise hasta, ameliyathaneye alınarak anestezi uygulanmaktadır.

lipödem ameliyatı

Hastanın bacakları steril olarak hazırlandıktan sonra cerrahi işleme başlanmaktadır. Cerrahi işlem sırasında; liposuction cihazına ait özel bir uç yardımı ile yağ alınma işlemi uygulanacak bölgeler steril solüsyonlarla şişirilmektedir.

Yağ dokusunun bu şekilde şişirilmesi, yağ dokusunun ayrışarak emilmesini kolaylaştırmakta ve yağ dokusu dışındaki dokuların hasar görmesini engellemektedir. Özellikle lenfatik damarları koruyarak kılcal damarların hasarlanmasını ve kan kaybını azaltmaktadır. Cilt altı dokular şişirildikten sonra ise önceden işaretlenen bölgelerin yakınından, değişen sayıda (ihtiyaca göre) 5 mm’lik cilt kesileri açılmaktadır.

Lenfatik koruyucu cerrahisinde yumuşak dokuda travma yaratmayan özel uçlarla cilt altı yağ dokularının içerisine girilerek yağ fazlalıklarının ve ağrıların yoğun olduğu bölgelerdeki cilt altı yağ dokusu emilmekte ve bacakların inceltilmesi sağlanmaktadır.

Lipödem Ameliyatı: Liposuction ile Kaç Kilo Yağ Alınır?

Liposuction ile alınacak yağ miktarı hastaya ve ülkelerin sağlık güvenlik yönetmeliklerine göre değişebilmektedir. Farklı ülkelerdeki sağlık güvenlik yönetmelikleri, hastadan güvenli olarak alınabilecek yağ miktarını farklı olarak belirtse de tek seansta bir bacaktan en fazla 3 litre, her iki bacaktan ise toplam 6 litre yağ çekilmesi kabul görmüş güvenli düzeylerdir. Bu miktarlardan daha fazla yağ alınması gereken hastalarda işlemin iki veya daha fazla seansta yapılması ise hasta için daha güvenli olmaktadır.

Literatürde net bir bilgi olmamasına rağmen seanslar arası en az 6 ay süre olmalıdır. Burada hastalar tarafından unutulmaması gereken, lipödem cerrahisinin estetik amaçlar için uygulanan bir yöntem olmamasıdır.

Lipsuction ameliyatının temel amacı, fazla yağların uzaklaştırılması, böylelikle hastaların bacak ağrıları ve fiziksel kısıtlılıklarının giderilmesidir. Ameliyat ciddi bir cerrahi işlem olup tam donanımlı hastanelerde, hastaya ait riskler planlanarak ve mevcut önlemler alınarak uygulanmalıdır.

Lipödem Ameliyatı Sonrası İyileşme Dönemi Nasıldır?

Lipödem ameliyatında ciddi düzeyde yağ alındığı için hastaların en az bir gece hastanede yatırılması ve izlenmesi gerekmektedir. Gerekli durumlarda yatış süresi uzatılabilmektedir. Lipödem ameliyatı sonrası hastalara kan sulandırıcı ilaçlar, antibiyotikler ve ağrı kesiciler verilmektedir. Ayrıca hastaya sıvı takviyesi verilerek böbrek gibi hayati organlar desteklenmekte ve hastaların bol su içmeleri önerilmektedir.

Ameliyattan birkaç saat sonra hasta iyice kendine geldiğinde ve ağrılar azaldığında hasta ayağa kaldırılarak yürümesi için teşvik edilmektedir. Bu sayede damar pıhtılaşma riski azaltılmış olmaktadır.

Lipödem ameliyatında ameliyathanede hastaya varis çorabı benzeri çoraplar giydirilmektedir. Ameliyat sonrasında hastaların bu çorapları en az 3 ay kullanmaları önerilmektedir. Çok ileri hastalık safhasına gelmiş hastalar ise bu çorapları çok daha uzun süre kullanabilmektedir. Hatta bazı hastaların bu çorapları ömür boyu kullanmaları gerekebilmektedir.

lipödem çorabı

Lipödem ameliyatı sonrası ilk 3-5 gün hastaların banyo yapmalarına izin verilmez. Bu sürelerden sonra yaraların durumuna göre hastalar çorapla duşa girebilirler. Liposuction için açılan deliklerden birkaç gün sıvı sızıntısı olması, bacakta şişlik ve morarma, normal bir durum olarak kabul edilir ve genellikle birkaç hafta içerisinde düzelir.

Ayrıca ameliyat sonrası hastaların mümkün olan en kısa zamanda bir fizyoterapist tarafından lenfatik drenaj masaj terapisine alınması gerekmektedir. Zamanla bacaktaki şişlikler azaldıkça terapi ihtiyacı azalmaktadır.

Lipödem Ameliyatı Öncesi ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Lipödem tedavisinin başarısındaki en önemli belirleyici, hastanın tedaviye uyumudur. Ameliyat öncesi ve sonrası önerilere uyan hastalarda daha iyi sonuçlar alınmaktadır.

Hastaların yapması gerekenler ameliyattan önce başlamaktadır. Ameliyat öncesinde, hastaların sağlıklı beslenmeye ve kendi durumlarına uygun egzersizlere başlamaları gerekir. Bunun nedeni ise kilo alımının ameliyatın başarısını etkilemesidir.

Aşırı kilo alınması ile lipödem tekrar edebilmektedir. Ameliyat sonrasında hastanın mümkün olan en kısa zamanda ayağa kaldırılması, yürüyüş ve egzersiz yapması oldukça faydalıdır. Hastaların ameliyat sonrası önerilen lipödem çorabını düzenli kullanmaları ve önerilen terapilere gelmeleri de dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir.

Lipödem Ameliyatı Riskleri Nelerdir? Güvenli midir?

Son yıllarda farklı ülkelerde yayımlanan tedavi kılavuzlarına göre lipödem ameliyatı güvenli cerrahiler kategorisine alınmıştır. Bazı kliniklerde hastalar aynı gün taburcu edilmektedir. Hatta bazı merkezlerde ise bu işlem lokal anestezi altında uygulanmaktadır. 

Ancak her cerrahide olduğu gibi lipödem ameliyatı da birtakım riskleri ve komplikasyonları içinde bulundurmaktadır ve bu cerrahi ciddiye alınması gereken geniş kapsamlı bir işlemdir. Bu sebeple hastalar ameliyat sonrası takip edilmelidir.

En ciddi komplikasyonlardan başlamak gerekirse; bunlardan ilki büyük damar, sinir ve organ yaralanmalarıdır. Bu komplikasyonlar on yıllar önce Liposuction işleminin ilk başladığı yıllarda görülmüştür. Ancak bu durumun nedeni o zaman kullanılan cerrahi kanüllerin keskin uçlu olmasıdır.

Günümüzde modern künt ve atravmatik uçlu kanüllerin kullanılması ile bu komplikasyonlar neredeyse hiç görülmemektedir. Cilt altında ilerleyen yüzeyel sinirlerin vakum sonucu etkilenmesine bağlı olarak deride geçici uyuşukluklar görülebilmektedir.

Lipödem ameliyatındaki diğer riskler ise derin ven trombozu, pulmoner emboli ve yağ embolisi gibi pıhtılaşma sorunlarına bağlı gelişen komplikasyonlardır. Bu komplikasyonlar hastanın hayatını tehlikeye sokabilecek komplikasyonlardır. Ancak hastalara kan sulandırıcı ilaçlar verilmesi ile bu riskler azaltılmaktadır.

Ayrıca ameliyata bağlı olarak lenfatik damarlarda yaralanma görülebilmektedir. Bu durumda hasta lenfödem hastası haline gelebilmektedir. Günümüzde küçük çaplı kanüllerin kullanılması ve lenf koruyucu cerrahi tekniğin kullanılması ile bu komplikasyon çok nadir görülmektedir.

Cerrahi alan enfeksiyonları ise neredeyse hiç görülmemektedir. Bazı ileri evre hastalarda cilt altı dokuların incelmesine bağlı deride sarkmalar görülebilmektedir. Bu hastalara ikinci bir aşama olarak cilt germe ameliyatı uygulanabilmektedir.

Günümüzde patolojik lipödem dokusunu uzaklaştırabilecek tek güvenli yöntem liposuction ameliyatıdır. Bu cerrahi ile uzun dönemli iyi sonuçlar görülmesine rağmen, altta yatan genetik ve hormonal faktörler sebebi ile hastalık tekrarlayabilmektedir. Ancak ciddi diyet, egzersiz, bedenen ve ruhen sağlıklı bir yaşam tarzı ile hastalığın tekrarlama riski azaltılabilmektedir. 

Lipödem Hakkında Sık Sorulan Sorular

Lipödem ne demek?

Lipödem, hormonal değişiklikler, kılcal damarlardaki bozukluklar ve genetik bozukluklar sonucu; bacaklarda, kalçada ve kollardaki yağ doku birikimi ile kol- bacaklarda kalınlaşma ve şişliğe neden olarak çoğunlukla obezite (şişmanlık) ile karıştırılan bir bağ doku hastalığıdır.

Lipödem olduğumu nasıl anlarım?

Lipödem hastalığının teşhisi için özel bir test veya tanı yöntemi yoktur. Hastalığın bulgularının tespit edilmesi ile tanı konulabilir. Hatta hastalar bu bulguları kendileri bile tespit edebilmektedir.

Kalça, uyluk ve baldırda şişlik gövdenize oranla daha fazla ise; kilo vermenize ve gövdesel kilolarınızdan kurtulmanıza rağmen bacaklardaki şişlik ve kalınlaşma geçmiyorsa, ayak-ellerde şişlik oluşmuyorsa, şiş bölgeler kolayca morarıyorsa, bu bölgelerde kılcal damarlanma artışı varsa, bacak ağrıları ve bacaklarda kalınlaşma ile birlikte ortopedik sorunlar yaşıyorsanız büyük ihtimalle lipödem hastası olabilirsiniz.

Lipödem kilo verince geçer mi?

Kilo verilmesi lipödem hastalığının tedavisinin önemli bir bölümünü oluştursa da kilo verilmesine rağmen bacaklardaki şişlik geçmeyebilir. Lipödem dokusunu ortadan kaldırmanın kanıtlanmış en iyi yöntemi liposuction yöntemi kullanılarak uygulanan lipödem ameliyatıdır.

Lipödemle selülit aynı şey midir?

Halk arasında “selülit” olarak bilinen durum yüzeyel deri tabakasında meydana gelen ve deride portakal kabuğu görüntüsüne yol açan bir deri hastalığıdır. Lipödem ise asıl olarak cilt altı yağ dokusunu etkileyen ve çok derin yağ tabakalarını tutan bir hastalıktır.

Selülitte; ağrı, eklem kısıtlanması morarma gibi durumlar ortaya çıkmaz. Lipödemde ise bu bulgular görülmektedir. Lipödem bu sebeple halk arasında “ağrılı selülit” olarak da bilinmektedir.

Lipödem sporla geçer mi?

Lipödem tedavisinde spor önemli bir yer alır. Ancak bu hastalar bacak bölgesinde kalınlık ve şişliklerden dolayı spor yapmakta zorlanmaktadırlar. Bu hastalık bir bağ doku hastalığı olduğu için diyet ve egzersizle bacaklarda kalınlaşma ve şişlikler genelde istenilen düzeyde azalmaz. Bu şişliklerin azaltılması için cerrahi yönteme başvurulması düşünülebilir.

Lipödem için hangi doktora başvurulmalı?

Lipödem bir bağ doku hastalığıdır ve vücutta farklı sistemleri etkileyebilmektedir. Bu sebeple lipödemin farklı uzmanlar tarafından tedavi edilmesi gerekmektedir. Ortopedistler, plastik cerrahlar, bariatrik cerrahlar, diyet uzmanları, lenfologlar ve birçok farklı branş tedavi sürecine dahil olabilmektedir. Ancak lipödem cerrahisinin bu konu ile ilgili eğitim almış cerrahlar tarafından uygulanması gerekmektedir.

Lipödem olanlar ne yemeli?

Lipödem olan hastaların yağ dokusunda hücreler arasındaki proteinlere bağlı su tutulumunda artış olmaktadır. Ayrıca bu bölgede tuz tutulumu olduğu da görülmektedir. Bu nedenle lipödem hastalarının; düşük kalorili, az tuzlu ve ödem oluşturmayan bir diyet uygulamaları ve bu diyet için uzman bir diyetisyenden yardım almaları gerekmektedir.

Lipödem kan testlerinde çıkar mı?

Lipödem için özel bir tanı testi bulunmamaktadır. Hastalığın tanısı klinik bulguların tespit edilmesi ile konulmaktadır.

Tedaviden sonra Lipödem tekrarlar mı?

Lipödem genetik geçişli bir bağ doku hastalığıdır. Lipödem dokusunu azaltmaya yönelik liposuction gibi cerrahiler ile başarılı bir biçimde bacaklar inceltilebilir. Ancak genetik kodun değişmemesi sebebi ile diyet ve egzersiz önerilerine uyulmaz ise hastalık tekrarlayabilmektedir.

Lipödem ve Lenfödem Arasındaki Fark Nedir?

Lenfödem ve lipödem, kollarda ve bacaklarda şişliğe neden olan iki farklı hastalıktır. Lenfödem, kollarda veya alt bacaklarda aşırı sıvı birikmesidir. Bağışıklık sisteminizin bir parçası olan lenfatik sisteminizdeki bir tıkanıklık nedeniyle oluşmaktadır. Tıkanıklık, lenf sıvınızın düzgün şekilde akmasını engeller ve fazla sıvının birikmesi şişmeye neden olur. Genellikle bir kol veya bacağı etkilemektedir.

Lipödem ise cilt altında ağrılı yağ depolanması ve bağ doku hastalığıdır. Yağ depolanması özellikle bacaklarda ve kollarda belirgindir. Yaygın olarak kadınlarda görülen lipödem her iki bacağı ve/veya her iki kolu eşit şekilde etkilemektedir. Ayrıca lipödemin ilerleyen evrelerinde lenfödem de gelişebilmektedir.

ÖzelliklerLipödemLenfödem
NedeniYağ metabolizma ve bağ dokusu bozukluğu sonucu vücudun bazı bölgelerinde anormal yağ birikimi  Lenfatik sistemdeki bir tıkanıklık nedeniyle lenf sıvısının düzgün drene olmaması ve sıvı birikintisi
Görünümİki taraflı ve simetrikTek taraflı olabilir ve iki taraflı görünse bile genellikle asimetriktir.
Çukurlaşma (basınç uygulandığında iz kalması)Çukurlaşma yapmayanÇukurlaşma yapar
Görünen bölgelerKollar ve Bacaklar, eller ve ayaklar hariçVücudun herhangi bir bölgesini etkileyebilir, eller ve ayaklar dahil
AğrıEtkilenen bölgelerde hassasiyet ve ağrı sıklıkla ağrı, kolay morarma olabilirAğrı değişkendir; şişlikten dolayı rahatsızlık verici veya ağrılı olabilir
Cilt enfeksiyonları/Açık yaralarNadirYaygın
Bu tablo, Lipödem ve lenfödem arasındaki farkları net bir şekilde göstermektedir.
Randevu için tıklayınız

Turan&Turan editörleri tarafından hazırlandı.
2 Yorum
    1. Turan Turan

      Merhaba Özgül Hanım öncelikle geçmiş olsun. Tabii ki size yardımcı olmak isteriz. Dilediğiniz zaman 0532 499 77 44 numaralı hattımızdan bize ulaşabilirsiniz. Sağlıcakla kalın.

Yorum Yapın