fbpx
İnternet sitemizde çerez kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi için KVKK inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz.

İstatistikler ile Diyabetik Ayak Ülseri

Son Güncelleme:
Turan&Turan > Ayak > İstatistikler ile Diyabetik Ayak Ülseri
istatistikler ile diyabetik ayak

Diyabetik ayak  ülseri, şeker hastalığının yaygın olarak görülen komplikasyonlarından biridir. Şeker hastalığı ayak yarası küresel nüfusta oldukça yüksek bir orana sahiptir. Diyabetik ayak ülserlerinin tanı ve tedavisi; nöropati, enfeksiyon, travma ve periferik arter hastalığıyla ilişkili olarak farklılık göstermektedir. Diyabetik ayak yaralarının cerrahi ve cerrahi dışı tedavi yöntemleri mevcuttur. Bu yazıda diyabetik ayak ülserlerinin önemine dikkat çekmek amacıyla, Dünya’da ve Türkiye’de diyabet ayak ülserlerinin ve komplikasyonlarının istatiksel bulguları değerlendirilmektedir.

Dünya’da Kaç Milyon Kişi Şeker Hastasıdır?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) epidemik hastalık olarak kabul edilen diyabet hastalığının oranında gün geçtikçe ciddi artışlar yaşandığını belirtmiştir. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) tarafından yayınlanan Diyabet Atlas’ında ise, 2021 yılında yetişkin diyabet hasta sayısının 537 milyona ulaştığı açıklanmıştır.  Ayrıca bu rakamın %80’inin  orta ve düşük gelirli ülkelerde yaşayan bireyler olduğu açıklanmıştır.  Özellikle 2030 yılında bu rakamın 643 milyon, 2045 yılında ise 783 milyona ulaşacağı öngörülmektedir.

Şeker Hastalığı Ayak Yarası İstatistikleri

Şeker hastalarının 1 milyonundan fazlasında diyabetik ayak ülseri (yarası) meydana gelmektedir. Özellikle Tip 1 ve Tip 2 diyabet hastalarının hayat boyu diyabetik ayak yarası problemi yaşama oranları %34’tür. Ek olarak şeker hastalığı ayak yarası  olmayan bireylere kıyasla hayati riskleri 2,5 kat daha fazladır.  Şeker hastalığı ayak yarası üzerine yapılan çalışmalara göre ise dünyada diyabetik ayak hastalığı oranı %6,3’tür.

Şeker Hastalığı Ayak Yarası Oranı
Grafik 1. Şeker Hastalığı Ayak Yarası Oranı

Globalde (dünya genelinde) şeker hastalığı ayak yarası hastalığı oranı erkeklerde %4,5 iken kadınlarda %3,5’tir. Bu durum ise erkeklerin diyabetik ayak hastalığı oranının kadınlardan fazla olduğunu göstermektedir.  Ayrıca Tip 1 diyabet hastalarının ayak ülseri oranı ise (%5,5) Tip 2 hastalarına göre (%6,4) daha düşüktür.

Erkeklerde ayak basıncının yüksek olmasına bağlı olarak şeker hastalığı ayak yarası riski daha yüksektir. Kadınların ise eklem mobilitesi erkeklere oranla daha fazladır. Ancak yapılan araştırmalara göre, şeker hastalığı ayak yarası kadınlara oranla erkeklerde daha fazladır.  Bu durum ise diyabetik ayak ülseri risk faktörlerinden birinin cinsiyet olduğu ortaya koymaktadır.

Şeker Hastalığı Ayak Yarası ve Enfeksiyon

Diyabetik ayak ülserinde dikkat edilmesi gereken konu enfeksiyondur. Diyabet hastalarının %20’sinde nöropatinin bir sonucu olarak ayak ülseri riski yüksektir.  Özellikle enfeksiyon oluşumu ve ilerlemesine bağlı olarak ayak yaraları kötüleşebilmektedir. Diyabetik ayak dünyada her 20-30 saniyede bir uzvun ampütasyonuna neden olmaktadır. Ayak ampütasyonu oranı yaklaşık %20’dir 7.

Ayak yaralarının görülmesinde ayak bakımı, ayakkabı seçimi, bölge ve sosyoekonomik koşullar gibi çeşitli faktörler etkili olabilir. Gelişmiş ülkelerde altı diyabet hastasının yalnızca birinde diyabetik ayak gelişirken, gelişmekte olan ülkelerde bu rakam daha fazladır. Enfeksiyon oluşumu ise diyabetik ayak hastalarının yaklaşık %50’sinde görülebilmektedir.

Diyabetik ayak ülserinin erken tanı ve tedavisi, enfeksiyon oluşumunu ve ampütasyon riskini azaltmaktadır. Diyabetik ayak ülseri tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi almak için iletişime geçiniz.

Diyabet hastalığının SGK’ya maliyeti 2020 yılı verilene göre 6,9 milyar liradır. Diyabetik ayak ülseri için yapılan harcamalar ise genel hastalıklar sıralamasında ilk sıralarda yer almaktadır.

Türkiye’de Sağlık Alanındaki Harcamaların Hastalıklar Bazında Oranı
Grafik 2.  Türkiye’de Sağlık Alanındaki Harcamaların Hastalıklar Bazında Oranı.

Periferik nöropati, diyabet hastalarının yaklaşık %60’ında vardır. Nöropatiye bağlı oluşan hissizlik bireylerin ağrı duyması ve korunmasını engellemektedir. Bu durum ise yara oluşumuna neden olmaktadır. Ayrıca hissizlik, ağrı ve sıcak algısının kaybolmasına sebep olarak, ayağı travmalara açık hale getirmektedir.

Kesikler, yanıklar ve yanlış ayakkabı seçimi gibi çeşitli minör travmalar ise kronik yara oluşumu faktörlerindendir. His kaybı aynı zamanda hastaların hekime geç başvurmasına ve bu durum ise tanı ve tedavinin gecikmesine neden olmaktadır.

Pseudomonas Cinsi Bakteriler ve Diyabetik Ayak Ülseri

Pseudomonas aeruginosa bakterileri, ayak parmak aralarının nemli ve ıslak kalması ya da nemli iklimde yaşamakta olan bireylerde karşılaşılmakta olan yaygın bir etkendir. Söz konusu bakterinin oluşma riski özellikle ayağın ıslak kalması, bakımsız ayaklar ve yüzeyi aşınmış olan yaralarda yüksektir. Sonuç olarak gerçekleştirilen araştırmalar bu bakteri türünün diyabetik ayak üzerindeki etkisinin %20-%44 oranında olduğunu göstermektedir.

Çoğul Dirençli Bakteriler
Şiddetli Enfeksiyonu olan hastalar İzole edilir.
Diyabetik ayak geçmişi olan hastalar 1/3’ünde izole edilir.
Kemik iltihabı gelişen hastalar %25 oranında izole edilir.

Periferik arter hastalığı, nöropati ve minör ayak travmaları cilt ülseri riskini arttırmaktadır. Bu durum ise ayağı enfeksiyona duyarlı hale getirmektedir. Diyabetik ayak ülserlerinin 3’te 2’si iyileşirken %20- %28’i alt ekstremite ampütasyonu ile sonuçlanabilir. Özellikle periferik arter hastalığı (PAH), ateroskleroza bağlı olarak diyabetik ayak hastalarının yarısından fazlasında görülmektedir. Ayrıca yaranın iyileşmesini önleyen ve alt ekstremite ampütasyonuna neden olan risk faktörüdür.

Kanser ve Diyabetik Ayak Komplikasyonlarında Beş Yıllık Mortalite
Grafik 3. Kanser ve Diyabetik Ayak Komplikasyonlarında Beş Yıllık Mortalite.

Alt ekstremite ampütasyonu sonrası hastaların sağ kalım oranları, yaygın olarak görülen kanser hastalıklarından daha düşük seviyededir.  Bu durum ise alt ekstermite ampütasyonu olan hastaların yaşam sürelerinde azalış olduğunu göstermektedir.

Ancak diyabetik ayak enfeksiyonları hastaneye yatışı gerektiren ve yaygın olarak görülen alt ekstremite ampütasyonu ve komplikasyona neden olan tetikleyicilerdir.

Enfekte Olan Diyabetik Ayak Ülser ile Hastaneye Başvuran Hastaların Sonuçları
Grafik 4. Enfekte Olan Diyabetik Ayak Ülser ile Hastaneye Başvuran Hastaların Sonuçları

Bir yılsonunda diyabetik ayak ülseri olan hastaların %46’sında tedavisinin başarı ile sonuçlandığı görülmektedir.  Ancak hastaların %15’i kurtarılamamış olup %17’sinde ise alt ekstremite ampütasyonu gerçekleştirilmiştir.

Diyabetik Ayak Hastalarda Kemik İltihabı (Osteomiyelit) Oluşma Sıklığı

Grafik 5. Enfeksiyona Bağlı Kemik İltihabının (Osteomyelit) Gelişme Oranı

Kemik iltihabı (osteomyelit), diyabetik ayağın yaygın olarak görülen komplikasyonudur. Diyabetik ayak ülserlerinde oluşan enfeksiyonlara bağlı olarak kemik iltihabı (osteomyelit) gelişebilmektedir.  Ek olarak, kemik iltihabı, diyabetik ayak ülseri olan hastaların %15’inde; diyabetik ayak enfeksiyonu olan hastaların ise %20’sinde görülmektedir.

Orta dereceli enfeksiyonların %20’sinde, şiddetli enfeksiyonların ise %50-%60’ında kemik iltihabı oluşma riski yüksektir 13. Özellikle ayak yaralarında meydana gelen enfeksiyonun kemiğe ilerlemesi ise ampütasyon oranlarının artmasına neden olmaktadır.

Kemik iltihabının gelişme riski; 2 cm’den büyük ülserler ve açıkta kalan kemik ya da eklemlerde daha fazladır12. Ayrıca kemik iltihaplanması, ön ve arka ayak bölgelerinde %5, ön ayakta ise %90 oranındadır.

Ayağın Ön, Orta ve Arka Kısımlarında Kemik İltihaplanmasının Görülme Oranı
Grafik 6. Ayağın Ön, Orta ve Arka Kısımlarında Kemik İltihaplanmasının Görülme Oranı.

Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, ülkemizde yılda yaklaşık 12.000 ampütasyon işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu oranın büyük bir kısmı ise diyabete bağlı ampütasyonları içermektedir.

Amerikan Diyabet Derneği (ADA) tarafından yapılan araştırmaya göre, diyabet hastalarının %15-%20’si ayak komplikasyonları nedeniyle hastaneye başvurmaktadır. 

Genel popülasyondaki periferik arter hastalığı oranı  %4,5 iken diyabetli bireylerde bu oran %9,5’tir. Özellikle hastaneye başvuran diyabet hastalarının %60-%70’inde ise periferik sinir hasarının oluştuğu gözlenmiştir.

Yapılan bir diğer çalışma ise, diyabetik ayak ülserlerinin temel nedeninin %55 oranla ayakkabıdan gelen basınç kaynaklı olduğunu ortaya koymaktadır. Diyabetik ayak ülseri ile ilgili yapılan tüm araştırmalarda da bahsedildiği gibi dünya genelinde yaygın olarak görülen şeker hastalığı sonucunda diyabetik ayak ülseri oluşma oranı oldukça fazladır.

Diyabetik ayak ülserinin hastaların yaşam kalitelerini etkileyerek, kemik iltihaplanması ve uzuv kaybı gibi istenmeyen sonuçlara neden olduğu ise araştırmalardaki bulgularla ortaya konmaktadır. Bu nedenle şeker hastalarının diyabetik ayak bakımı, tanısı ve tedavisi hakkında bilgilendirilmesi oldukça önemli bir adımdır. Eğer siz de diyabetik ayak ülseri ile mücadele ediyorsanız; diyabetik ayak ülseri tanı ve tedavisi hakkında daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Randevu için tıklayınız

Turan&Turan editörleri tarafından hazırlandı.

Yorum Yapın