Ramazan aylarının en güzel yanı kalabalık ve keyifli sofralardır. Sağlıklı oruç sürecinin temel anahtarı, yeterli sıvı tüketimi ve dengeli sağlıklı beslenmedir. Ramazan ayında belirli bir beslenme düzenine uyulması, sağlığımız üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Araştırmalar üç gün boyunca oruc tutmanın bağışıklık sitemini yenilendiğini ortaya koymaktadır ve oruç tutmanın bilimsel olarak faydaları insan vücuduna kanıtlanmıştır. Peki, orucun faydaları nelerdir? Oruç tutmak sağlıklı mı? Orucun kemik, kas ve eklem sağlığı üzerinde etkisi var mıdır?
İçindekiler
- Oruç ve Aralıklı Oruç Arasındaki İlişki
- Orucun Bilimsel Faydaları Nelerdir?
- Ramazanda Beslenme Nasıl Olmalı?
- Orucun Kas Kemik Eklem Sağlığına Faydaları Nelerdir?
Oruç ve Aralıklı Oruç Arasındaki İlişki
Ramazan ayında oruç tutmak bilimsel olarak “kısa süreli aralıklı oruç” olarak ifade edilmektedir. İslam dininde oldukça önemli bir yere sahip olan oruç, belirli bir zaman aralığında içecek ve yiyeceklerden uzak durma olarak açıklanabilir. Oruç ve aralıklı oruç (intermittent fasting) arasında farklılıklar olmasına rağmen oruç, aralıklı oruç türlerinden biri olan kısıtlı beslenme şeklidir.
Ramazan ayında tutulan oruç ve aralıklı oruç (intermittent fasting) arasındaki farklar incelendiğinde;
Oruç, şafak doğumundan gün batımına kadar olan süre boyunca yeme ve içmeden uzak durmayı gerektirmektedir. Ancak aralıklı oruçta böyle bir durum söz konusu değildir. Bir diğer farklılık ise aralıklı oruçta yemek tüketilmeyen zaman aralığında sebze suları, kahve, su tüketilebilirken oruçta hiçbir sıvı ve katı tüketim söz konusu değildir. Peki, oruç tutarken vücudumuzda neler oluyor? Oruç tutmak kilo verdirir mi?
Dengesiz ve sık aralıklarla beslenme kişilerin kan şekerinde ani artış ve inişlere neden olmaktadır. Bu durum ise obezite, yağlanma, diyabet ve dolaşım sistemini etkileyen çeşitli hastalıklara neden olmaktadır. Oruç ve aralıklı oruç (intermittent fasting) beslenme düzeninde, kişilerin kan şekeri düzeyinde bir dalgalanma olmazken kan yağlarında iyileşme ve kilo kaybı görülür.
Orucun Bilimsel Faydaları Nelerdir?
Oruç tutmanın vücudumuz için faydalı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bunlardan ilki fiziksel fayda (fiziki ve sindirim sistemi ile ilişki) ikincisi ise psikolojik faydadır. Peki, orucun fiziksel ve psikolojik olarak sağladığı faydalar nelerdir? Oruç tutmak sağlıklı mı?
Oruç tutmak, vücudumuzdaki yağ kütlelerinde depolanan zararlı kimyasallardan arınmamızı sağlayarak “detoks” etkisi göstermektedir. Oruç tuttuğumuz zaman aralığında vücudumuz için gerekli olan enerji glikoz depolarımızdan sağlanmaktadır. Bu sayede ise yağ yakımı gerçekleşmekte ve uzun süredir vücudumuzda bulunan zararlı kimyasallar dışarı atılmaktadır.
Bilimsel araştırmalar üç gün boyunca oruç tutmanın bağışıklık sistemini yenilendiğini ortaya koymaktadır. Kanser, kalp rahatsızlıkları, kolestrol ve şeker hastalığı gibi birçok rahatsızlıkta orucun iyileştirici etkisi olduğunu gösteren bilimsel araştırmalar vardır.
Orucun bilimsel olarak kanıtlanmış 11 faydası;
- Kilo Verme: Orucun kişiler üzerinde zayıflamaya yardımcı olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır. Bu durumun nedeni ise aç kalınan sürede vücutta bulunan yağ hücreleri aracılığıyla depolanmış yağların yakılmaya başlanmasıdır.
- İnsülin Dengesi: Oruç tutmak ile insülin sağlığı arasında bir ilişki bulunmaktadır. Araştırmalar, oruç süresince hücrelerin kandan daha fazla glikoz alımı gerçekleştirdiklerini ve bu durumun ise insülin sağlığını olumlu yönde etkilediğini göstermektedir.
- Metabolizma Sağlığı: Orucun faydaları arasında yer alan bir diğer konu ise metabolizmanın hızlanması ve sindirim sisteminin dinlenmesi ile sağlıklı yağ yakımının sağlanmasıdır. Aynı zamanda düzenli aralıklarla oruç tutmak bağırsak fonksiyonlarının düzenlenmesine de yardımcı olmaktadır.
- Yaşam Süresini Uzatır: Yaşam süresini kısaltmakta olan etkenlerden biri metabolizma hızının yavaş olmasıdır. Orucun bilimsel faydalarından biride daha öncede belirtiğimiz gibi metabolizma hızının artması ve sindirim sisteminin düzenlenmesidir.
- Beslenme Alışkanlığını Geliştirir: Oruç tutulan dönemde kişilerin yeme bozuklukları düzenlenebilirken doğru beslenme şekillerinin bünyeye kabul ettirilmesi de sağlanabilir. Ramazanda beslenme düzeninin sağlanması aşırı yeme davranışının düzeltilmesine yardımcı olurken kilo alma sorunlarının ortadan kalkmasını sağlayabilir.
- Zihinsel Fonksiyonların Geliştirilmesi: Bilimsel çalışmalar orucun zihinsel aktivitenin geliştirilmesi üzerinde de etkili olduğunu göstermektedir. Beyindeki yeni kök hücre oluşumunu destekleyerek Alzheimer ve Parkinson hastalıklarına karşıda koruyucudur.
- Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Oruç tutmak bağışıklık sistemini güçlendirerek serbest radikallerin neden olduğu hasarların iyileşmesinde de etkilidir. Ayrıca kanser hücrelerinin yayılma hızını azaltarak, iltihap ve enfeksiyonu da azaltmaktadır.
- Kontrol Sistemini Geliştirir: Bilinçsel ve fiziksel olarak vücudun zinde kalmasında yardımcıdır.
- Cildi Temizler, Akneyi Giderir: Oruç tutmak sindirim sisteminin temizlenmesini sağlayarak cildimizin temizlenmesine de yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda belirli bir süre aç kalınmaya bağlı olarak böbrek ve karaciğerdeki toksinlerin temizlenmesinde de etkilidir.
- Psikolojiye Faydaları: 21. yüzyılın en önemli psikoloji doktorlarından Dr. Otto Buhinger, Almanya’da hastalarına oruç tutmayı önererek birçok psikolojik hastalığın iyileşmesini sağlamıştır.
- Kemik, kas ve eklem sağlığına olumlu etkileri bulunmaktadır. Orucun kemik, kas ve eklem sağlığı üzerindeki etkileri bir sonraki başlıkta ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Ramazan Ayında Beslenme Nasıl Olmalı?
Sağlıklı oruç sürecinin temel anahtarı, yeterli sıvı tüketimi ve dengeli beslenmedir. Ramazan ayında sağlıklı sonuçların alınabilmesi belirli beslenme düzenine uyulmasını gerektirir. Ramazanda beslenme önerileri;
- Yavaş ve Ölçülü Besin Tüketimi: Ramazan aylarının en güzel yanı kalabalık ve keyifli sofralardır. Fakat uzun süre aç kalmaya bağlı olarak hızlı ve fazla tüketilen besinlerin tansiyon, şeker ve kilo alımına neden olabileceği unutmamalıdır.
- Su Tüketiminize Dikkat Edin. İftardan sahura kadar olan saat aralığında yeterli ölçüde su ve sıvı tüketilmesi gereklidir. Sıvı tüketiminde; bitki çayları, çay, taze meyve suları, maden suyu, ayran ve süt tercih edilebilir.
- İftar Sonrası Hareketsiz Kalmayın. Hazımsızlık probleminin önüne geçilmesi için hafif tempoda yürüyüş ya da egzersiz yapılması önerilir. İftar sonrası yapabileceğiniz yoga egzersizleri için tıklayınız.
- Ara Öğün Tüketimi: İftardan sahura kadar olan saat aralığın da 4-5 kez ara öğün tüketilmesi önerilir. Ara öğün tüketimi bu dönemde yaşanan; dikkatsizlik, mide ekşimesi, sinirlilik, baş ağrısı ve işte verimin düşmesinin önüne geçilmesi açısından önemlidir.
- Baharatlı, Şekerli/Tuzlu ve Yağlı Besinlerden Uzak Durun: Tansiyon, şeker, kolestrol gibi rahatsızlıkları etkileyen besinler yerine lifli, protein içeren ve uzun süreli tokluk hissi sağlayan besinler tercih edilmelidir.
- Sahur, Sağlıklı Orucun Temelidir: Gün içerisinde açlığa bağlı ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının yaşanmaması için sahurda; yoğurt, peynir, süt ve yumurta gibi protein içeren besinlerin tüketilmesi gereklidir. Tuzlu ve yağlı yemeklerden kaçınılarak; kahvaltılık, sebze yemekleri, çorba yoğurt ve bulgur pilavı gibi besinler tüketilebilir. Aynı zamanda bağışıklığın ve enerjinin desteklenmesi için badem, ceviz, hurma, kuru ya da taze meyve tüketilmesi de faydalı olacaktır.
- İftar Sofranızda Sağlıklı Besinlere Yer Verin: Orucun su ile birlikte açılması ve yemeğe çorbayla başlanması önemlidir. Aynı zamanda çorbanın yanında sebze yemeği, balık, et, tavuk ve salata seçenekleri tercih edilmelidir. Tatlı tüketimi ise özellikli sütlü tatlılardan yana tercih edilmeli ve ara öğünlerde tüketilmelidir. Şeker düzeyinin artmasına neden olacağı için şekerli ve ağır tatlılardan kaçınılmalıdır.
Unutmayın ki orucun faydaları, ramazanda beslenme düzeninin sağlanması ve tüketilen besinlerle ilişkilidir.
Orucun Kas, Kemik ve Eklem Sağlığına Faydaları Nelerdir?
Orucun faydaları arasında yer alan bir diğer önemli konu ise eklem, kas ve kemik sağlığı üzerindeki iyileştirici etkisidir. Peki, oruç tutuğumuz dönemde kaslarımızda kayıp meydana gelir mi? Orucun kemik, kas ve eklem sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir? Oruç tutmanın yağ yakarak kilo vermemizi sağladığı ve vücudumuzda kas yıkımına neden olmadığı kanıtlanmıştır. Kas kaybının aksine oruç tuttuğumuz dönemde, büyüme hormonları üç kat daha fazla salgılanmakta ve bu durum ise kasların güçlenmesinde etkili olmaktadır.
Oruç tutmak diz eklem kireçlenmesinin (osteoartrit) yanı sıra birçok kemik ve eklem rahatsızlığı üzerinde de iyileştirici etkiye sahiptir. Fazla kilo ve yüksek yağ oranı eklemlerdeki fiziksel yükün artmasına neden olmaktadır. Eklemlerde oluşan bu baskıya bağlı olarak ise kireçlenme meydana gelmektedir. Fakat eklem kireçlenmesinde (osteoartrit) görülen metabolik inflamasyon orucun bilimsel faydalarından biri olan kilo verme ile büyük ölçüde iyileştirilebilmektedir.
Özellikle günümüzde ortopedi kliniklerine olan yoğun hasta ziyaretleri incelendiğinde sağlıklı bireylerin fizik tedavi ve cerrahi sonuçlarının daha olumlu olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak bu durum sağlıklı beslenme düzeni olmayan kilolu bireylerde ise aksi bir duruma neden olmaktadır. Örneğin; kayak kazası sonucu veya zaman içerisinde oluşan dejeneratif sorunlar ve yaşlanmaya bağlı diz ağrıları kilo alımına bağlı olarak artmaktadır.
Kilo kontrolü, eklemlerde kireçlenme (osteoartrit) riskini azalmaktadır. Kilolu bireylerde yağ hücreleri vücutta iltihaplı bir tepkimeye neden olmaktadır. Fazla kilo, kıkırdaklarda hasar oluşumuna neden olurken kilonun eklemler üzerinde oluşturduğu yük, yaralanma riskini arttırmaktadır. Bu durum ise eklem kireçlenmesinin (osteoartrit) ileri evrelerinde meydana gelen dejeneratif değişikliklerin artmasına sebep olmaktadır.
Oruç tutmanın kemik ve eklem sağlığı üzerindeki bir diğer etkisi ise iltihabik (artrit) şikâyetleri hafifletmesidir. Artritin gelişimi ve iyileşmesi sürecinde beslenme şekli oldukça önemlidir. Ayrıca romatoid artriti olan hastaların oruç ve düzenli beslenme ile eklem şişlikleri ve ağrılarında azalma olduğu da gözlenmektedir.
Vücut yağları diz çevresindeki bağ ve destek yapıların hasarına yol açan iltihaplanmaya (artrit) neden olmaktadır. Bu durumda yağ oranı fazla olan bireylerin oruç tutmaları ortopedik hastalıkların iyileştirilmesinde ve tedavisinde etkili olmaktadır. Ayrıca oruç tutmak; kilo kaybı, kemik ve eklemlerdeki yükü azaltarak ortopedik hastalıkların iyileşmesinde veya önlenmesinde de etkili olabilmektedir.
Oruç tutmak kemiğin yeniden şekillenmesinde önemli bir role sahip olan paratiroid hormonunun salgılanmasında da etkilidir. Salgılanan paratiroid hormonu ise kemik sağlığı üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir
Ramazanda beslenme düzeninin farklılaşmasına bağlı ortaya çıkan diğer bir konu ise metabolik değişimlerdir. Çünkü bu noktada ek hastalıklar devreye girmektedir. Örneğin; insülin direnci vücutta ve kan seviyelerinde değişime neden olmaktadır. Bu durumda ise kanın kimyasal bileşeni, eklem sıvısı, dizler ve eklem sağlığı etkilenecektir. Bireyin insilün direncine sahip olmasına bağlı olarak vücudun tüm sistemi bu durumdan farklı derecelerde etkilenmektedir.
Kan şekeri düzeyinin artması tüm vücut sisteminde sorunlara neden olmaktadır. Bu durum kilo artışına bağlı diz ve kalça kireçlenmeleri gibi ortopedik rahatsızlıkların yanı sıra diyabetik ayak rahatsızlığının gelişmesinde de etkilidir.
Özetle, orucun faydaları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ramazanda beslenmenin yanı sıra fiziksel aktivite ve uyku düzenine de büyük ölçüde önem taşımaktadır. Aynı zamanda kronik hastalığa sahip kişilerin beslenme düzeninde yapacakları değişikleri doktorlarına bildirmeleri de ihmal edilmemelidir.
Kemik, kas ve eklem sağlığı hakkında daha fazla bilgi almak için iletişime geçin.