Osteoporoz Nedir?
Osteoporoz, kelime anlamıyla gözenekli kemik demektir. Kemik mineral yoğunluğunun ve kütlesinin azalmasıyla birlikte kemik dayanıklılığının zayıfladığı ve kırılganlığın arttığı bir hastalıktır. Osteoporoz toplumda kemik erimesi olarak da adlandırılır.
Sağlıklı bir kemiğin iç yapısı, mikroskop altında bal peteğine benzerken osteoporozda peteklerdeki boşlukların aşırı derecede genişlediği gözlenir. Bu durum, kemiklerin zayıflamasına ve kırılgan hale gelmesine neden olur. Hafif bir düşme, eğilme, öksürme gibi basit hareketler veya bazen hiçbir zorlama olmaksızın bile kemiklerde kırıklar meydana gelebilir.
- Dünya genelinde, 50 yaşın üzerindeki her 3 kadından 1’inin ve her 5 erkekten 1’inin kemik erimesine bağlı bir kırık yaşadığı tahmin edilmektedir.
- Bu oranlar, dünya çapında yaklaşık 500 milyon insanın bu durumdan etkilendiği anlamına gelmektedir.
- Uluslararası Osteoporoz Vakfına göre, her 22 saniyede bir, kemik erimesine bağlı omurga kırıkları meydana gelmektedir.

“Kemik erimesi neden olur?” sorusunun cevabını anlayabilmek için öncelikle kemiğin canlı bir doku olduğunu bilmek gerekir. Yani kemiklerimiz, sürekli bir yıkılma ve yeniden yapılanma döngüsü içerisindedir. Bu süreçte kemik yıkıcı hücreler (osteoklast) eski ve yıpranmış kemik dokusunu yıkarken kemik yapıcı hücreler (osteoblast) ise yeni ve güçlü kemik dokusu inşa eder.
Genç yaşlarda kemik yapımı yıkımdan daha fazla olduğu için, kemik kütlesi ergenlik döneminde belirgin olarak artar ve yaklaşık 30 yaşlarında zirveye ulaşır. Bu noktadan sonra kemik yapım hızı azalmaya başlar. Kemikte işleyen bu döngünün çeşitli nedenler ile bozulması ve kemik yıkımının artması sonucunda ise osteoporoz gelişir.
Kemik erimesi, altta yatan nedenlere göre birincil (primer) ve ikincil (sekonder) olmak üzere ikiye ayrılır:
- Birincil (Primer) Osteoporoz: En yaygın görülen osteoporoz formu olup yaşlanma ve menopozla ilişkilidir.
- Tip 1 – Postmenopozal Osteoporoz: Menopoz sonrası kadınlarda östrojen hormonundaki ani düşüş nedeniyle kemik yıkımı artmaya başlar. Buna bağlı gelişen osteoporoza postmenopozal osteoporoz denir.
- Tip 2 – Senil Osteoporoz: Genel olarak 70 yaşından sonra hem kadınlarda hem de erkeklerde görülen, yaşa bağlı gelişen kemik kaybıdır. Vücutta kalsiyum emiliminin azalması ve D vitamini seviyesinin düşmesi gibi yaşlanmaya bağlı süreçlerle ilişkilidir.
- İkincil (Sekonder Osteoporoz): Kemik kaybının, yaşlanma ya da menopoz dışında başka bir hastalık veya kullanılan bir ilaca bağlı gelişen osteoporoz tipidir. Romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklar, hormonal bozukluklar, sindirim sistemi hastalıkları, başta kortizon olmak üzere bazı ilaçların uzun süreli kullanımı sekonder osteoporoza yol açabilir.
- Nedeni Bilinmeyen (İdiyopatik) Osteoporoz: Altta yatan bir nedenin bulunmadığı durumda görülen kemik erimesi türüdür. Nadiren ergenlik öncesi hızlı büyüme dönemindeki çocuklarda görülür ve vücudun kalsiyum dengesiyle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca genç yaştaki erkeklerde, menopoz öncesi kadınlarda ve gebelik sonrasında da rastlanan idiyopatik osteoporoz, bazen ancak omurga kemiklerinde çökme kırıklarına yol açtığı zaman fark edilir.