Bir görüntüleme cihazı olan ultrason sayesinde hastalıkların tanı ve tedavi süreci hız kazanmış ve tedavilerden daha etkin sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Ultrason; anne karnından itibaren insan vücudunda meydana gelen değişimlerin, problemlerin gözlenmesinde doktorlara birçok fayda sağlamaktadır.
Ortopedik hastalıkların tanı ve tedavisinde de önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle girişimsel ağrı tedavisinde enjeksiyon uygulamaları için ultrasonun rehberliğinden sıklıkla faydalanılmaktadır. Böylelikle; çevre dokulara zarar vermeden, yan etki olmadan, yalnızca hedeflenen bölgeye iğnenin ulaşımı sağlanarak ağrının giderilmesinde daha başarılı sonuçlar alınabilmektedir.
Her alanda kullanımı oldukça yaygın olan ultrasonu yakından incelemek ve ultrason nedir? Nasıl çekilir? Çeşitleri nelerdir? Kas iskelet sistemi ultrasonografisi nedir? gibi merak edilen soruların cevabı için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.
İçindekiler;
- Ultrason Nedir?
- Ultrason Nasıl Çekilir?
- Ultrason Çeşitleri Nelerdir?
- Ultrason Öncesi Yapılması Gerekenler
- Kas İskelet Sistemi Ultrasonografisi
- Enjeksiyon Uygulamalarında Ultrason
Ultrason Nedir?
Ultrason veya ultrasonografi, yüksek frekanslı ses dalgaları sayesinde; organların, sert ve yumuşak dokuların, damarlar içindeki kan akışının ve vücudun diğer iç yapılarının yüksek kaliteli görüntüsünün canlı bir şekilde aktarılabildiği yaygın bir görüntüleme tekniğidir.
Ultrason Nasıl Çekilir?
İncelenmek istenilen yere, ses dalgalarının iletilmesini sağlayan ve kayganlık yapan bir jel sürülür. Transdüser veya prob adını verdiğimiz cihaz ile incelenmek istenilen yere yüksek frekanslı ses dalgaları iletilir. Bu ses dalgaları, transdüser kablosunun bağlı olduğu ultrason ekranına canlı görüntüler olarak geri iletilir.
Ultrason Çeşitleri Nelerdir?
Ultrasonun kullanım alanı oldukça geniştir. Bununla birlikte; hastalıkların tanısı, hamilelikte bebeğin sağlık durumunun takibi ve girişimsel ağrı tedavisinde kas eklem enjeksiyonları rehberliğinin sağlanması gibi farklı amaçlarla kullanılmaktadır.
Abdominal (Transabdominal) Ultrason
Karaciğer, safra kesesi, böbrek ve dalak gibi karın bölgesinde bulunan organların incelenmesinde; safra taşı, böbrek taşı, apandisit ve ilgili organlardaki tümörlerin teşhisinde kullanılmaktadır.
Pelvik Ultrason (Kalça Ultrasonu)
Uterus, serviks (rahim ağzı), vajina, tüpler ve yumurtalıklar dahil olmak üzere kadın pelvik organlarının ve yapılarının görüntülenmesinde kullanılmaktadır. Peki, kalça ultrasonu neden çekilir?
Kadınlarda; yumurtalıkta veya rahimdeki kistlerin tespitinde, kısırlığın ve âdet kanamasındaki düzensizliklerin araştırılmasında kullanılırken; bebeklerde, kalça çıkıklarının erken teşhisinde kullanılmaktadır. Bebeklerde kalça ultrasonu, ortopedi doktorlar tarafından da çekilebilmektedir.
Obstetrik/Gebelik Ultrasonu
Anne karnındaki bebeğin büyümesini ve sağlığını değerlendirmek için doğuma kadar tarama amacıyla kullanılmaktadır.
Detaylı ultrason ya da ayrıntılı ultrason ise hamilelikte meydana gelen anormalliklerin veya oluşabilecek olası risklerin değerlendirilmesinde kullanılan bir inceleme yöntemidir. Taramalar ilk olarak 8 ila 13. haftalarda, sonrasında 18 ila 20. haftalar arasında yapılmaktadır. Peki, detaylı ultrason nasıl çekilir ve neyi gösterir?
Uygulanma şekli standart ultrason ile aynıdır. Bu ultrason çeşidinde farklı olarak bebeğin tüm organları ve vücut yapısı 3 boyutlu olarak görüntülenip incelenmektedir.
Renkli Doppler Ultrason
Doppler ultrason, damarlardaki kırmızı kan hücreleri gibi hareketli nesnelerden yansıyan ses dalgalarını ölçerek çalışır. Buna Doppler etkisi denmektedir. Standart ultrasonda da ses dalgaları kullanılmaktadır fakat kan akışı görülemez.
Girişimsel ağrı tedavilerinde ise doppler ultrason; kaudal enjeksiyon sırasında, kaudal iğne ucunun görülemediği durumlarda intravasküler (damar içi) yerleşimi belirlemek amacıyla kullanılabilmektedir.
Beyin Ultrasonu
Bebeklerin beyninde hasar veya anormallik olup olmadığının incelendiği ultrason çeşididir. Yetişkinlerde kafatası kemiği sertleşmiş olduğu için ultrason ses dalgaları, kafatasının arkasına iletilememekte ve belirgin görüntüler elde edilememektedir.
Meme Ultrasonu
Lenf düğümlerine bakmak, biyopsi sırasında iğneyi yönlendirmeye yardımcı olmak veya bir kistten sıvı çıkarmak için kullanılabilmektedir.
Ekokardiyografi (EKG)
Kalp ultrasonu olarak da bilinmektedir. Kalbin işlevinin değerlendirilmesinde kullanılmaktadır.
Transrektal Ultrason
Prostat bezinin görüntülenmesinde ve prostat iltihabının ve kısırlığa neden olabilecek nedenlerin teşhisinde kullanılmaktadır.
Tiroit Ultrasonu
Nefes borusunun önünde yer alan tiroit bezinin değerlendirilmesinde; tiroit kanserinin ve guatrın teşhisinde kullanılmaktadır.
Ultrason Öncesi Yapılması Gerekenler
Görüntülemesi yapılacak bölgeye göre açlık tokluk durumu değişebilir.
Mesanenin dolu veya boş olması yani su içilip içilmemesi değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin; alt karın ve pelvis bölgelerinin ultrasonunda iç organların ayrıntılı görüntülenmesi için bolca su içilerek idrar kesesinin dolu olması sağlanmalıdır.
Ultrason eşliğinde enjeksiyon uygulamaları içinse kan sulandırıcı ilaçlar kullanılıyorsa kullanımı bir süreliğine bırakılmalıdır. Bunun yanında, daha önce çekilen Emar-MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ve röntgen var ise bu sonuçlar da getirilmelidir.
Kas İskelet Sistemi Ultrasonografisi
Ultrasonografinin birçok tıbbi bölümde kullanılması akıllara “ultrason için hangi doktora gidilir?” sorusunu getirebilmektedir. Eğer şikâyetiniz kas- iskelet sistemi ile ilgiliyse tanı ve gerekli tedavi yöntemlerinin uygulanması için fizik tedavi ve ortopedi hekimine başvurabilirsiniz. Kas iskelet sistemi ultrason görüntüleri doktorlara; tendon, kas ve eklem problemlerinizin teşhis ve tedavisinde oldukça yarar sağlamaktadır.
Ultrasonda kemikler ve kemik içi yapıları net görünmemektedir fakat kemiği çevreleyen tüm yumuşak dokulardaki problemler (bağ zedelenmeleri, kas yırtıkları gibi) detaylı bir şekilde görüntülenebilmektedir.
Yapılan çalışmalar; kas-iskelet sistemi ultrasonunun, romatoid artrit (romatizmal eklem hastalığı) riski taşıyan bireylerde, hastalığın ilerlemesini öngörmedeki değerini vurgulamıştır. Aynı zamanda cerrahi müdahaleler sonrasında hastanın iyileşme sürecinin takibinde de ultrasondan yararlanılmaktadır.
Kas ve iskelet sistemindeki ağrıların ve iltihaplanmaların tedavisinde birçok konservatif tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinin yeterli olmadığı durumlarda, girişimsel ağrı tedavi yöntemi olarak ultrason rehberliğinde, ilgili bölgeye enjeksiyon yapılmaktadır.
Ultrason eşliğinde enjeksiyon uygulamalarındaki uzman doktor ekibimiz sayesinde siz de ağrılarınıza cerrahi müdahaleye gerek kalmadan çözüm bulabilirsiniz. Hastanemizde uygulanan enjeksiyon tedavileri için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.
Enjeksiyon Uygulamalarında Ultrason
Enjeksiyon tedavisinde iğnenin doğru bölgeye yönlendirilmesi sırasında sıklıkla ultrason kullanılmaktadır. Enjeksiyonların içeriği ise bölgeye göre; lokal anestezik, kortikosteroid, kök hücre, trombositten zengin PRP (Platelet Rich Plasma) ve botoks enjeksiyonları olarak değişmektedir. Enjeksiyon çeşitleri ise şu şekildedir;
Faset Eklem Enjeksiyonları
Faset eklemler, omurgamızdaki her omur kemiğinin arkasında sağ ve sol taraflarda yer almaktadır. Aşırı hareketi sınırlamak, omurgaya binen yükü dağıtmak, dönme ve arkaya doğru yapılan hareketlerden kaynaklanan yer değiştirmeyi önlemek gibi birçok işlevi vardır.
Faset eklem ağrısı; osteoartrit (eklem kireçlenmesi), eklem dejenerasyonu, travma ve inflamatuar sinovitten (sinovyal enflamasyon) kaynaklanabilmektedir. Faset eklem ağrısı olan hastalar; boyun ağrısı, sırt ağrısı, bel ağrısı, yana eğilme ve dönme ile kötüleşen ağrı belirtileri göstermektedirler.
Boyunda (servikal), sırtta (torakal) ve bel bölgesinde (lomber) bulunan faset eklemlere yönelik enjeksiyonlar, ağrının gerçekleştiği eklem içine, gerçek zamanlı ultrason yardımıyla yapılmaktadır.
Lomber Faset Eklemi Enjeksiyonu
Bel (lomber) bölgesindeki faset eklemlere yapılan kortikosteroid ve lokal anestezik karışımından oluşan enjeksiyon tedavisidir. Böylelikle hem ağrının hafifletilmesi hem de enflamasyonun önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
Torakal Bölge Faset Eklem Enjeksiyonları
Sırt (torakal) bölgedeki faset eklemlere yapılan enjeksiyonlardır.
Servikal Bölge Faset Eklem Enjeksiyonları
Boyun (servikal) bölgedeki faset eklemlere yapılan enjeksiyonlardır.
Sakroiliak Eklem Enjeksiyonları
Leğen kemiğinin (pelvis) en üstte bulunan kısmı (ilium kemikleri) ile omurganın son bölümü olan sakrum kemiğini birleştiren eklemler sakroiliak eklemler olarak adlandırılmaktadır.
Vücut ağırlığımızı taşımaya yardımcı olan sakroiliak eklemler, travma ve zorlanmalara bağlı olarak zedelenir. Bu durum bel, kalça, kasık ve bacaklara yayılan ağrılara sebep olabilmektedir. Ankilozan Spondilit gibi bazı romatizmal hastalıklar da sakroiliak eklemlerde sakroileit olarak tanımlanan inflamatuar tutuluma yol açmaktadır.
Ultrason eşliğinde eklemin yeri ve iğne giriş noktası belirlendikten sonra eklem içine ağrı kesici ve steroid içerikli enjeksiyonlar uygulanarak bu ağrı ve enflamasyonun hafifletilmesi sağlanmaktadır.
Kuyruk Sokumu (Koksiks) Enjeksiyonları
Sakrum altında yer alan kemiğe tıptaki adıyla koksiks yani kuyruk sokumu kemiği denmektedir.
Bu bölgede hissedilen ağrıların nedenleri;
- Duruş bozukluğu,
- Fazla veya az kiloya sahip olma,
- Düşme sonrası yaralanma,
- Uzun süre oturulan yerde hareketsiz kalma,
- Doğum yapma,
- Kuyruk sokumunu omurganın dibine bağlayan eklemin hipermobilitesi (fazla esnek veya hareketli olması) olarak sınıflandırılabilmektedir. Bazen ise sebebi bilinmemektedir.
Enjeksiyon, kuyruk sokumunu omurganın dibine bağlayan eklem içine kortikosteroid ve lokal anestezik enjekte edilerek gerçekleştirilir.
Ultrason Eşliğinde Kaudal Enjeksiyon
Kaudal enjeksiyonlar, bel ve kuyruk sokumuna bağlı ağrıların veya kanal darlığı (spinal stenoz) vakalarının tedavisinde, belden enjeksiyonun zor olduğu veya istenmediği durumlarda kullanılabilmektedir.
Yapılan araştırmalara göre kaudal epidural steroid enjeksiyonlar, bel fıtığına bağlı kronik bel ağrıları üzerinde belirgin düzelmeler sağlamaktadır. Örneğin; kaudal iğnenin epidural boşluğa doğru bir şekilde yerleştirilmesinde %25 oranında hatalar meydana geldiği; bu yüzden ultrason kullanımının, bölgedeki anatomik yapıları yakından inceleyebilmesi sayesinde etkili sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir.
Periferik Eklem (Kalça Eklemi, Diz, El- Ayak Bileği Eklemleri) Enjeksiyonları
Periferik eklemler, kollarda ve bacaklarda bulunan eklemleri kapsamaktadır. Eklem enflamasyonu (artrit), içi eklem sıvısı dolu olan keseciklerin (bursit) ve tendon enflamasyonu (tendinit) gibi durumlar ile eklemlerde ağrılar meydana gelebilmektedir. Bu ağrıların hafifletilmesinde kortikosteroid enjeksiyonlarının yanında yine ultrason eşliğinde PRP ve kök hücre enjeksiyonları da yapılabilmektedir.
Ultrason Eşliğinde Kalça Eklemi Enjeksiyonu
Femur (uyluk) kemiğini kalça kemiğindeki yuvayla birleşmesini sağlayan kalça eklemi, konumu sebebiyle insan vücudunda en çok ağırlık alan eklemdir. Bu görevinden dolayı eklem; travmaya, fazla kullanıma, kireçlenmeye ve iltihaplanmaya bağlı olarak ağrımaya başlamaktadır.
Eklem içine yapılan enjeksiyonlar arasında ağrı ve enflamasyon giderici kortizon, PRP ve kök hücre enjeksiyonları bulunmaktadır.
Ultrason Eşliğinde Diz Eklem Enjeksiyonu
Menisküs yırtıkları, diz ekleminde iltihaplanma, diz kapağı (patella) kayması ve diz kireçlenmesi gibi eklemde ağrı ve şişliğe neden olan durumlarda, doğrudan eklem içine yapılan kortikosteroid ve ağrı kesici enjeksiyonlarının yanında, yine ultrason eşliğinde yapılan kök hücre ve PRP enjeksiyonları da başarılı klinik sonuçlar vermektedir.
Ultrason Eşliğinde El- Ayak Bileği Enjeksiyonları
El ve ayak bileklerinde de diğer eklemlerde olduğu gibi gerek kireçlenmeye gerekse iltihaplanmaya bağlı olarak ağrılar meydana gelebilmektedir. Bu ağrıların tedavisinde de ağrı kesici lokal anestezikler ve kortikosteroid enjeksiyonları yapılabilmektedir. Bunun yanında hastanın durumunun uygunluğu değerlendirildikten sonra PRP ve kök hücre enjeksiyon yöntemleri de uygulanabilmektedir.
Omuz Enjeksiyonları
Hastanın kol hareketleri sırasında uygulanan dinamik omuz ultrasonu ile omuz çevresindeki kas, tendon ve eklem hareketleri incelenerek, omuzdaki problemler (rotator manşet yırtığı, omuz sıkışma sendromu, omuz kireçlenmesi, donuk omuz gibi) teşhis edilebilmektedir.
Kas iskelet sistemi ultrasonu, Emar-MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) yöntemine göre omuzdaki tendon sorunlarını saptamada daha pratik ve duyarlı bir tanı yöntemidir. Omuz eklem ve kas ağrılarının hafifletilmesi için ağrı kesici lokal anestezikler veya steroid enjeksiyonların yanında, rotator manşet yırtıklarında ultrason eşliğinde PRP ve kök hücre enjeksiyonları uygulanmaktadır.
Simfisiz Pubis Enjeksiyonları
Pelvisin (kalça) ön tarafındaki hafif hareketli ve esnek bir eklem olan simfisiz pubis, hareket halindeyken pelvisin şoku emmesine yardımcı olur. Hamilelik sırasında ise bu eklemdeki değişiklikler doğumu mümkün kılmaktadır.
Eklemin iltihaplanması (osteitis pubis), ters kalça hareketlerine bağlı travmalar ve doğum sonrası eklemdeki değişiklikler, kasıkta ve uyluğun iç kısmında ağrılara sebep olabilmektedir.
Kalça ve kasık anatomisinin ve klinik durumların karmaşıklığı göz önüne alındığında, ultrason kılavuzluğunda yapılan enjeksiyonlar hem tanısal açıdan hem de tedavi açısından faydalıdır. Enjeksiyon seçenekleri arasında kortikosteroid, lokal anestezik, PRP yer alabilmektedir.
Trokanterik Bursit Enjeksiyonları
Trokanterik bursit, uyluğun büyük trokanterinin hemen yüzeyinde yer alan bursanın (içi eklem sıvısı dolu küçük kese) ağrılı iltihabı ile meydana gelmektedir. Koşma, düşme veya fiziksel temas olasılığını içeren aktivitelerin yanı sıra lateral (yanal) kalça cerrahisi ve önceden var olan bazı durumlar potansiyel olarak trokanterik bursit ile ilişkilidir.
Kalça ekleminin kendisi etkilenmese de hastalar tipik olarak yanal (lateral) kalça ağrısından şikâyet ederler. Ağrı uyluğun yan tarafına doğru yayılabilir.
Trokanterik bursit de steroid enjeksiyonuna uygundur. Genellikle lokal anestezik ile kortizon birlikte verilmektedir ve doğrudan lokal enflamasyonu hedef almaktadır
Kalçanın iç kısmında (kasık tarafında) bulunan iliopsoas bursa iltihaplandığında ise ağrı kasık bölgesinde hissedilir. Bu durum trokanterik bursit kadar yaygın değildir ancak benzer şekilde ultrason eşliğinde uygulanan enjeksiyonlar ile tedavi edilebilmektedir.
Eklem ağrılarına sebep olan kireçlenme, iltihaplanma ve travmalar aynı zamanda eklemlerde sıvı birikmesine sebep olabilmektedir. Eklem füzyonu olarak bilinen bu durumun tedavi yöntemlerinden biri eklem aspirasyonudur. Aspirasyon işleminde eklem sıvısı, eklem içindeki basıncı azaltmak için ultrason rehberliğindeki bir iğne ile çekilmektedir.
Piriformis Enjeksiyonu
Piriformis kası, kalça ekleminin üst kısmına yakın olan düz, bant benzeri bir kastır. Bu kas, alt vücut hareketinde önemlidir çünkü kalça eklemini stabilize eder, uyluğu vücuttan uzaklaştırır ve döndürür.
Piriformis kasının spazmı sonucunda siyatik sinir sıkışır (piriformis sendromu). Meydana gelen ağrıların ve iltihaplanmaların hafifletilmesi içinse piriformis kasının içine lokal anestezik ve steroid enjeksiyonları yapılmaktadır. Bu şekilde kas gevşetilmiş olur ve siyatik sinir üzerindeki baskı kalkar. Enjeksiyonları ultrason eşliğinde yapmak iğnenin siyatik sinire gelmesini engellemektedir.
Karpal Tünel Enjeksiyonları
El bileğinde “karpal tünel “adını verdiğimiz bir kanal bulunmaktadır. Bu kanal içinden geçen median sinir sıkıştığında karpal tünel sendromu meydana gelir ve bu durum elde; ağrı, uyuşma, karıncalanma ve muhtemelen zayıflığa neden olur. Ultrason eşliğinde el bileğine uygulanan enjeksiyon ile rahatlama sağlanabilir. Kortikosteroid ile birlikte lokal anestezik, enjeksiyonu semptomların hafifletilmesine yardımcı olmaktadır.
Botulinum Toksin Enjeksiyonları
Botulinum bakterisinden elde edilen ve yaygın ismiyle botoks olarak bilenen Botulinum toksini, kas kasılmasını azaltmak için enjekte edilen bir ilaçtır. Gerekli durumlarda Piriformis kasının gevşetilmesi için de kullanılabilmektedir.
Aynı zamanda “mucize zehir” olarak adlandırılan botoks enjeksiyonlarının dozları; kullanım şekline, hastanın cinsiyetine ve kas kütlesine göre değişiklik göstermektedir. Kas kütlesi ne kadar büyükse gereken dozlar da o kadar yüksek olmaktadır. Ultrason, küçük ve derin yerleşimli kaslara yapılacak enjeksiyonlar için etkili bir yardımcı görüntüleme yöntemidir.
Tetik Nokta Enjeksiyonları
Tetik noktalar, kaslara sinir sinyallerinin iletildiği noktalardır. Aşırı kullanım, travma ve yanlış postür (duruş) gibi sebeplere bağlı olarak bu tetik noktalarında; ağrı, tutukluk ve kasılma meydana gelmektedir.
Ultrason sayesinde doğru noktaya yapılabilen ağrı kesici, steroid ve botoks enjeksiyonları; kasların üzerindeki kulunç olarak da bilinen tetik noktalarını etkisiz hale getirmekte etkili bir tedavi yöntemidir.
Ultrason Eşliğinde Sinir Blokları
Günümüze kadar sinir bloğu yani vücudumuzda bulunan sinirlerin bölgesel olarak uyuşturulması işlemi için çeşitli yöntemler kullanılmaktaydı. Ultrasonun kullanımına kadar sinirlerin tespiti için sinir stimülatörleri kullanılmaktaydı.
Sinir stimülatörleri, sinirlerin yerini bölgeye yaklaştıkça seğirmeler üreterek belirlerken ultrason; gerçek zamanlı görüntü rehberliği ile herhangi bir sayıda sinir enjeksiyonu ve kateter yerleştirme yeteneği sağlamaktadır. Bu, iğne yerleştirme prosedürlerinin komplikasyonlarını azaltan daha güvenli bir ortam yaratmaktadır. Günümüzde hâlâ iki yöntem birlikte kullanılabilmektedir.
Sinir blokları; ağrı tedavisinde, ağrıların meydana geldiği bölgelerin belirlenmesinde ve ağrının belli bir süre için engellenmesinde kullanılmaktadır. Cerrahi müdahalelerde ise anestezi amacıyla uygulanmaktadır.
Kriyoterapi (Sinir Dondurma)
Kriyoterapi; eklemlerde ve omurgada, kireçlenmeye bağlı oluşan kronik ağrılarının tedavisinde alternatif bir yöntem olarak uygulanmaktadır. Sinir uçlarının dondurulması işlemidir. Kalıcı bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte ağrıların 6 ila 8 ay süreyle giderilmesine yardımcı olmaktadır.
Sinirleri dondurma aşamasında ultrason kullanımı; doktorun kriyoprob adı verilen hassas iğneleri, ilgili sinir ucuna doğru bir şekilde yerleştirmesine yardımcı olmaktadır. Böylelikle çevre sinir uçlarına zarar vermeden başarılı bir işlem gerçekleştirmiş olur.
Herhangi bir bölgedeki enjeksiyon için tek bir yöntem geçerli değildir. Enjeksiyon uygulamaları diğer görüntüleme teknikleri ile de yapılabilmektedir. Bununla birlikte ultrason yönteminin en büyük avantajı hastanın radyasyona maruz kalmamasıdır. Ultrasonun diğer önemli avantajları arasında;
- Uygun maliyetli olması,
- Taşınabilirliği sayesinde hastanın tanı ve enjeksiyon için transfer edilmemesi,
- İğneye en iyi yönlendirmeyi sağlayarak enjeksiyonun doğru yere yapılmasını sağlaması,
- Enjeksiyon dozunun takip edilebilmesi sayılabilmektedir.
Ultrason eşliğinde yapılan enjeksiyonlar hakkındaki sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Girişimsel ağrı tedavisi kapsamında yapılan enjeksiyonlara uygun bir aday olup olmadığınızı öğrenmek için doktorlarımızdan randevu alabilirsiniz.