Kol ağrısı, hayatın bir döneminde çoğu kişinin karşılaştığı, kimi zaman hafif bir sızı, kimi zaman
da günlük işleri bile zorlaştıran yaygın bir sorundur. Ancak bu ağrıların kaynağı her zaman basit
bir zorlanmadan ibaret olmayabilir. Uzun süre tekrarlanan hareketler, ani bir darbe ya da hiç
akla gelmeyen bazı rahatsızlıklar, ağrınızın nedeni olabilir.
Kol ağrısının tek bir sebebi yoktur. Dolayısıyla bu rahatsız edici sorunun önüne geçmek için
yaşanan şikayetlerin ayırdına varmak ve bunlara uygun önlemler almak gerekir. Vücudunuzdan
gelen sinyalleri daha iyi anlamanıza yardımcı olmak amacıyla bu yazımızda, kol ağrısına yol
açabilecek rahatsızlıkları yakından ele alacağız.
DİKKAT: Eğer kol ağrınıza göğüste baskı, nefes darlığı, soğuk terleme veya ani baş dönmesi eşlik ediyorsa bu bir kalp krizi belirtisi olabilir. Vakit kaybetmeden 112’yi arayın. Bu ve diğer acil durumlar hakkında detaylı bilgi için ilgili bölümümüze göz atın.
İçindekiler:
- Aşırı Kullanımdan Kaynaklı Nedenler
- Travmatik Yaralamalar
- Sinir ve Damar Kaynaklı Nedenler
- Artrit (Romatizmal Hastalıklar)
- Kalp ve Dolaşım Sistemi ile İlgili Nedenler
- Diğer Nedenler
- Kol Ağrısı Nasıl Geçer?
- Sonuç
1- Aşırı Kullanımdan Kaynaklı Nedenler
– Bursit
Bursalar, kemikler ile çevre dokular arasındaki sürtünmeyi azaltan, içi sıvı dolu keseciklerdir.
Bursaların iltihaplanmasına ise bursit denir. Aşırı kullanım, tekrarlayan hareketler, travma
veya enfeksiyonlar, bursaların iltihaplanarak şişmesine ve ağrıya yol açabilir.
Vücutta 150’den fazla bursa bulunur ve her biri, bulunduğu bölgede ağrı yaratır. Omuz (subakromiyal bursit) ve dirsek (olekranon bursiti) eklemlerinde bulunan bursalar iltihaplandığında ise kol ağrısı meydana gelebilir.
Bursit Belirtileri
İltihaplı bursanın bulunduğu bölgeye göre belirtiler değişir, ancak genel olarak şikayetler şu şekildedir:
- Bursa ve çevresinde, hareket ettikçe ve baskı ile artan ağrı
- Etkilenen bölgede hareket kısıtlılığı
- Bursanın bulunduğu bölgede şişlik
- Enfeksiyon varlığında ciltte sıcaklık artışı, kızarıklık, ateş ve üşüme hissi
– Tendinit
Kasları kemiklere bağlayan tendonların iltihaplanmasına tendinit denir. Oluşan iltihap sonucu tendonlar şişerek kol ağrısına sebebiyet verebilir. Çoğunlukla tendinit; tendonun aşırı kullanımı, tekrarlı olarak zorlama, ani bir hareket ya da yaralanma sonucu ortaya çıkar. Nadiren de bazı ilaçların yan etkileri, diyabet, romatizma gibi altta yatan sorunlar tendinite neden olabilir.
Vücudun birçok bölgesinde tendinit oluşabilir. Kol ağrısı açısından ise omuz (rotator cuff ve biceps tendiniti) ve dirsek (tenisçi dirseği ve golfçü dirseği) bölgesindeki tendonların iltihaplanması, etkilediği bölgeyle birlikte kol ağrısına yol açabilir.
Tendinit Belirtileri
Yaygın olarak karşılaşılan tendinit belirtileri şu şekildedir:
- Tendonun bulunduğu bölge ve çevresinde hareket ettikçe şiddetlenen ağrı
- Etkilenen bölge hareket ettirildiğinde duyulan çıtırtı sesleri ve şişlik
- Eklemde sertlik ve hareket kısıtlılığı
- Kas gücünde azalma
– Rotator Cuff Yırtığı
Omuz eklemini çevreleyen ve kolun kaldırılması ile döndürülmesi gibi hareketleri sağlayan kas tendonlarının hasar görmesiyle rotator cuff yırtığı (rotator manşet yırtığı) meydana gelir. Buradaki tendonlar, üst kol kemiğinin (humerus) başını, kürek kemiğine (skapula) bağlayarak omuz ekleminin dengesini ve hareketliliğini sağlar. Ancak tendonlar, zamanla aşınarak ya da ani bir zorlama sonrası yırtılarak omuz ve kol ağrısına yol açabilir.
Rotator cuff yırtığı; kolu, başın üstüne kaldırma hareketini sık yapanlarda, ağır işlerde çalışanlarda ve 40 yaş üzeri bireylerde daha sık görülür.
Rotator Cuff Yırtığı Belirtileri
Yaygın olarak görülen rotator cuff yırtığı belirtileri şunlardır:
- Dinlenirken ve gece yatarken artan, omuzdan dirseğe yayılan kol ağrısı (kol dirsek ağrısı)
- Saç taramak veya sırta doğru uzanmak gibi günlük aktiviteleri yapmada zorluk
- Kaldırma ve döndürme hareketlerinde daha çok hissedilen kol güçsüzlüğü ve hareket kısıtlılığı
- Omuzu hareket ettirirken çıtırdama sesi
– İmpingement Sendromu (Omuz Sıkışma Sendromu)
Omuz sıkışma sendromu olarak da bilinen impingement sendromu, omuz ekleminde yer alan kas ve tendonların, kürek kemiği (skapula) ve kol kemiği (humerus) arasında sıkışması sonucu oluşur. Omuz kaldırıldığında, öne doğru hareket ettirildiğinde veya döndürüldüğünde boşluk daralır.
Daralma nedeniyle kol kemiği, rotator manşet kaslarına veya bursa adı verilen sıvı dolu keseciklere baskı yaptığından sıkışma ağrısı oluşur. Tekrarlayıcı kol hareketlerine maruz kalan kişilerde yaygın olarak görülür. Ayıca yaşla birlikte artan eklem dejenerasyonu da impingement sendromuna neden olabilir.
Omuz Sıkışma Sendromu Belirtileri
Omuz sıkışma sendromu belirtileri çoğu durumda haftalar veya aylar içinde kademeli olarak gelişir. En yaygın belirtiler şunlardır:
- Kol yukarı kaldırıldığında veya yana açıldığında sağ ya da sol omuz ve kol ağrısı
- Ağrının üst kola doğru yayılması
- Özellikle gece sol kol ağrısı ya da sağ kol ağrısı nedeniyle omuz üstüne yatmakta zorlanma
- Omuz hareketlerinde kısıtlılık ve güçsüzlük
- Kıyafet giyme, saç tarama gibi günlük işlerde zorlanma
- Uzun süreli tekrarlayan hareketlerde ağrının kötüleşmesi
2- Travmatik Yaralamalar
– Omuz Çıkması
Eklemin ani bir travma sonucu normal hizasından kayarak yerinden ayrılmasıyla omuz çıkması meydana gelir. Çoğu zaman düşme, çarpma ya da spor kazaları gibi şiddetli yaralanmalar sonrası ortaya çıkar.
Omuz çıkması yaygın olarak yaşanan bir sorun olup kol kemiğinin üst kısmının (humerus), omuz yuvasından çıkması sonucu oluşur. Dolayısıyla hareketi engelleyen ve sol ya da sağ omuz ağrısı nedenleri arasında yer alan sebeplerden biri de omuz çıkmasıdır. Omuz çıkığı, geçmeyen omuz ağrısına neden olabilir.
Omuz Çıkması Belirtileri
Omuz çıkması yaşayan kişilerde belirtiler çoğunlukla ani ve belirgindir:
- Eklemin aniden yerinden çıkmasıyla başlayan şiddetli ve geçmeyen omuz ağrısı
- Kolu hareket ettirememe veya hareketlerin belirgin şekilde kısıtlanması
- Eklemin bulunduğu bölgede gözle görülür şekil bozukluğu veya çıkıntı
- Şişlik, morarma ve hassasiyet
– Kol Kırığı
Kol kırığı, kolun herhangi bir bölgesine gelen darbe, düşme ya da trafik kazası gibi travmatik olaylar sonucu ortaya çıkabilir. Üç ana kol kemiklerinden (ulna, radius ve humerus kırığı) herhangi biri veya birkaçı kırıldığında şiddetli kol ağrısı, şekil bozukluğu ve hareket kısıtlılığı oluşabilir. Yaşlılarda kemik erimesi (osteoporoz) kırık riskini artırır.
Kol Kırığı Belirtileri
Yaygın olarak görülen kol kırığı belirtileri aşağıdakiler gibidir:
- Aniden başlayan şiddetli kol ağrısı
- Şişlik, morarma ve hassasiyet
- Kolu hareket ettirmede güçlük veya tamamen kullanamama
- Kırık alanında şekil bozukluğu ya da dışarıdan fark edilen çıkıntı
– Kas Yırtılması
Kas liflerinin ani bir zorlama, darbe veya aşırı kullanım sonucu kısmen ya da tamamen zarar görmesiyle kas yırtılması oluşabilir. Yırtılan kasın bulunduğu alanda kanama meydana gelerek kol kas ağrısı, şişkinlik ve morarma ortaya çıkabilir. Sporcularda sık görülür. Aniden başlayan kol kas ağrısı neden olur sorusunun yanıtı, çoğu zaman fark edilmemiş bir kas yırtılması olabilir.
Kas Yırtılması Belirtileri
Aşağıdaki şikayetler, kol bölgesindeki kas yırtılması belirtileri arasındadır:
- Hasarlı bölgede yoğun kol kas ağrısı
- Kas üzerinde şişlik veya morarma
- Kasın hareket ettirilmesiyle artan ağrı
- Kas gücünde azalma ya da fonksiyon kaybı
- Nadiren görülen kramp benzeri kas kasılmaları
3- Sinir ve Damar Kaynaklı Nedenler
– Boyun Fıtığı (Servikal Disk Hernisi)
Servikal disk hernisi olarak da bilinen boyun fıtığı, boyun omurları arasında yer alan disklerin yerinden kayması sebebiyle oluşur. Omurlar arasında şok emici görev gören disklerin dış kısmı zamanla yıpranabilir ya da ani bir zorlanma sonucu yırtılabilir. Bunun sonucunda diskin iç kısmındaki jel yapı taşarak fıtıklaşır. Sinirlere baskı yapan boyun fıtığı kol ağrısı ile birlikte çeşitli şikayetlere neden olabilir.
Boyun Fıtığı Belirtileri
Boyun fıtığı belirtileri şunlardır:
- Boyun arkasında veya yan tarafında ağrı ve tutukluk
- Kola, ele ve parmaklara doğru yayılan elektrik çarpmasına benzer his
- Kolda uyuşma, karıncalanma ve güç kaybı
- El becerisinde azalma, nesneleri kavramakta zorlanma
- Baş belirli pozisyonlara getirildiğinde artan ağrı
- Denge bozukluğu, yürüme güçlüğü, idrar ya da dışkı kontrolü sorunları gibi ileri boyun fıtığı belirtileri
– Karpal Tünel Sendromu
Karpal tünel sendromu, el ve parmaklarda uyuşma, karıncalanma ve ağrıya neden olan yaygın bir hastalıktır. Ele giden ana sinirlerden biri olan median sinirin, bilekteki dar bir geçit olan karpal tünelden geçerken sıkışması veya baskı altında kalmasıyla meydana gelir.
Karpal tünelde meydana gelen doku şişmesi ile oluşan daralma, sinire baskı yaparak karıncalanma, uyuşma ve ağrıya yol açar. Çoğu zaman tekrarlayan el ve bilek hareketleri, kötü el pozisyonları, hormonal değişiklikler (örneğin gebelik), diyabet, romatizma gibi rahatsızlıklar ve genetik yatkınlık, hastalığın başlıca nedenleri arasındadır.
Karpal Tünel Sendromu Belirtileri
Karpal tünel sendromu belirtileri çoğunlukla gece şiddetlenir ve şu şikayetler meydana gelebilir:
- Başparmak, işaret, orta ve yüzük parmağında uyuşma, karıncalanma ve yanma hissi
- El becerisinde azalma, küçük nesneleri tutmada zorlanma
- Elin aniden güçsüzleşmesi ve eşya düşürme eğilimi
- Elden parmaklara doğru yayılan elektrik çarpması benzeri his
– Kubital Tünel Sendromu (Ulnar Sinir Sıkışması)
Koldaki üç ana sinirden biri olan ulnar sinirin dirsekte sıkışması ya da tahriş olması sonucu kubital tünel sendromu, diğer adıyla ulnar sinir sıkışması meydana gelebilir. Ulnar sinir, boyundan ele kadar uzanarak duyusal ve motor işlev sağlar.
Dirseğin iç kısmındaki kemik çıkıntısının hemen arkasından, yüzeye oldukça yakın bir noktadan geçtiği için basınca karşı savunmasızdır. Dirseğin uzun süre bükülü kalması, kolu bir yere dayamaya bağlı basınç, dirsek çevresindeki kistler ya da travmalardan dolayı kubital tünel sendromu yaşanabilir.
Kubital Tünel Sendromu Belirtileri
Kubital tünel sendromu belirtileri dirsek bükülü pozisyondayken şiddetlenebilir ve çeşitli şikayetler ortaya çıkabilir:
- Serçe ve yüzük parmaklarında uyuşma, karıncalanma veya elektrik çarpması hissi
- Dirsek bükülü pozisyondayken artan el ve parmak uyuşması
- Kol dirsek içi ağrısı ve bu bölgede hassasiyet
- Elin kavrama gücünde azalma ve parmak hareketlerinde beceri kaybı
- Cisimleri elden düşürmeye eğilim
- Hastalığın ilerlediği durumlarda kas erimesi
– Brakial Pleksus Yaralanmaları
Brakial pleksus, kol ile elin hareket ve his duyusunu sağlayan bir sinir ağıdır. Boyun bölgesinden başlayıp koltuk altına kadar uzanan bu ağa gelen ani ve şiddetli darbeler, brakial pleksus yaralanmalarına yol açabilir. Genel olarak düşme, motosiklet kazaları, kolun zorla çekilmesi gibi durumlarda meydana gelir. Bebeklerde ise çoğunlukla zorlu doğumlar esnasında brakial pleksus paralizi meydana gelebilir.
Brakial Pleksus Yaralanması Belirtileri
Yaralanmanın şiddetine göre değişse de genel hatlarıyla brakial pleksus yaralanması belirtileri şu şekildedir:
- Omuz, kol veya elde güçsüzlük
- Omuz veya el kaslarında hareket kaybı ya da felç
- Uyuşma veya his kaybı
- Sinir hasarına bağlı olarak gelişen şiddetli, yanıcı tarzda kol ağrısı
– Torasik Outlet Sendromu
Torasik outlet veya torasik çıkış sendromu, köprücük kemiği ile kaburganın üst kısmı arasında kalan ve torasik çıkış adı verilen bölgedeki sinirlerin ya da damarların sıkışmasıdır. Bölgede yer alan sinir ağı, damarlar ve çevre dokular üzerindeki baskı, kol ağrısı, uyuşma ve dolaşım bozukluklarına yol açabilir.
Hastalığın yaygın olarak görülen tipi, sinir kaynaklı olandır. Kötü postür (duruş), yoğun kas gücü kullanımı, kaburga fazlalığı gibi anatomik anormallikler, tümörler, omuz travmaları ya da omurgayı tutan kasların zayıflığı, torasik outlet sendromunun nedenleri arasındadır.
Torasik Outlet Sendromu Belirtileri
Torasik outlet sendromu, çoğu durumda vücudun tek tarafını etkileyen belirtiler gösterir. Sıkışan yapının (sinirler veya damarlar) türüne göre şikayetler değişebilir:
- Kol kaldırıldığında şiddetlenen omuz, boyun, göğüs ve kol ağrısı
- Karıncalanma, uyuşma ya da iğne batması hissi
- Kolda güçsüzlük ya da ağırlaşma hissi
- Ciltte soğukluk veya renk değişikliği
4- Artrit (Romatizmal Hastalıklar)
Romatizma olarak bilinen artrit, eklemlerde ağrı, şişlik ve sertlik gibi şikayetlere neden olan, çok sayıda alt türü bulunan iltihabi bir rahatsızlık grubudur. Romatizmal hastalıkların birçoğu kol, bilek ve ellerdeki eklemleri etkileyebilir. Kol ağrısına en sık yol açan artrit çeşitleri şunlardır:
- Osteoartrit (Kireçlenme): Eklem kıkırdağının zamanla yıpranması sonucu ortaya çıkan en yaygın artrit türüdür ve çoğu durumda yaşa bağlı gelişir.
- Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma): Bağışıklık sisteminin eklem dokusuna saldırmasıyla oluşur. Genel olarak sol ve sağ kol ağrısı olmak üzere iki kolu birden etkiler.
- Psöriatik Artrit (Sedef Romatizması): Sedef hastalığına eşlik eden iltihaplı bir artrit çeşididir. El bileği, dirsek gibi kol eklemlerinde tutulum yapabilir.
Kol Ağrısına Sebep Olabilecek Bazı Artrit Çeşitleri
- Osteoartrit (Kireçlenme)
- Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma)
- Psöriatik Artrit (Sedef Romatizması)
Artrit Belirtileri
Artrit belirtileri, hastalığın türüne ve etkilediği ekleme göre değişir. Kol eklemlerinde yaygın olarak görülen belirtiler şunlardır:
- Dirsek, omuz veya bilek ekleminde ağrı ve hareket kısıtlılığı
- Eklemlerde sertlik ve tutukluk hissi
- Eklem bölgesinde şişlik, hassasiyet ve bazen sıcaklık artışı
- Yorgunluk, kilo kaybı ve halsizlik gibi tüm vücudu etkileyen belirtiler (romatoid veya psöriatik artrit)
- Parmaklarda veya el bileklerinde şekil bozukluğu ve el becerilerinde azalma
5- Kalp ve Dolaşım Sistemi ile İlgili Nedenler
– Anjina
Anjina, kalp kasına yeterince oksijen taşınamaması sonucu ortaya çıkan göğüs ağrısı ya da rahatsızlık hissidir. Kalp hastalığının erken belirtilerinden biridir. En sık karşılaşılan türü anjina pektoris/angina pektoristir (stabil angina).
Angina, çoğunlukla kalbi besleyen damarların daralmasıyla ortaya çıkar. Efor sarf ederken kalp kasının daha fazla oksijen talep ettiği zamanlarda belirgin hale gelir. Sol kol ağrısı, anjinanın en sık görülen ve hastalar tarafından kalp kriziyle karıştırılabilen bir belirtisidir. Tedavi edilmediğinde kalp krizine dönüşebilir.
Anjina Belirtileri
Angina pektoris belirtileri yaşayan çoğu insan, tahmin edilebilir sıklıkta ortaya çıkan şikayetlerin meydana geldiğini tarif ederler. En yaygın anjina belirtileri şunlardır:
- Göğüs ortasında sıkışma, yanma veya baskı hissi
- Hazımsızlık hissi
- Kollara, omuza, boyuna, çeneye ya da sırta yayılan ağrı
- Efor sırasında başlayan ve dinlenince geçen ağrı
- Nefes darlığı veya aşırı terleme
- Yorgunluk, bulantı ya da halsizlik
– Kalp Krizi (Miyokard İnfarktüsü)
Kalp krizi, kalbe giden kan akışı ciddi şekilde azaldığı ya da tamamen tıkandığı zaman meydana gelir. Genel olarak tıkanıklık, kalp atardamarlarında yağ, kolesterol ve diğer maddelerin oluşturduğu plakların çatlamasıyla başlar. Çatlayan plaklar kan akışını engelleyen bir pıhtı oluşturarak damar içindeki kan akışını engeller ve kalp krizine neden olur.
Kan akışı durduğunda kalp kası hızla oksijensiz kalır ve birkaç saat içinde kalıcı hasar gelişebilir. Ayrıca kalp krizi, olası sol kol ağrısı nedenleri arasında yer alır.
Kalp Krizi Belirtileri
Kalp krizi belirtileri kişiden kişiye değişse de en yaygın ve bilinmesi gereken bulgular şunlardır:
- Göğüste baskı, sıkışma, yanma veya ağrı hissi
- Sol kol ağrısı
- Omuza, sırta, boyuna, çeneye veya mide üstüne yayılan ağrı
- Soğuk terleme ve ani baş dönmesi
- Nefes darlığı
- Halsizlik, bayılma hissi veya ani sersemlik
- Mide bulantısı, hazımsızlık ya da karın ağrısı
– Derin Ven Trombozu (DVT)
Vücudun derinlerinde yer alan toplardamarlarda kan pıhtısı oluşmasıyla derin ven trombozu meydana gelir. Genel olarak bacaklarda görülse de kol damarlarında da oluşabilir. Damar içi kateter kullanımı, kalp pili, kol bölgesine alınan darbeler, geçirilmiş cerrahi işlemler veya uzun süreli hareketsizlik gibi durumlar riski artırır.
Ayrıca ağırlık kaldırma, kürek çekme, güreş gibi sporlarda uygulanan yoğun ve tekrarlayan hareketler de DVT riskini artırır. Pıhtı, zamanında fark edilmezse akciğerlere giderek hayatı tehdit eden bir tablo olan pulmoner emboliye neden olabilir.
Derin Ven Trombozu Belirtileri
Kol damarlarında oluşan pıhtılar, her zaman belirti vermeyebilir. Ancak en sık karşılaşılan derin ven trombozu belirtileri şunlardır:
- Kramp benzeri kol ağrısı ve hassasiyet
- Etkilenen kolda şişlik
- Deride renk değişikliği
- Cildin sıcak ve gergin hissedilmesi
- Genişlemiş damarların görünür hâle gelmesi
6- Diğer Nedenler
– Donuk Omuz
Donuk omuz, omuz eklemini çevreleyen kapsül dokusunun iltihaplanarak kalınlaşması ve sertleşmesi sonucu omuz hareketlerinin kısıtlandığı, ağrılı bir hastalıktır. Omuz eklemi içinde yapışıklıkların oluşmasına ve eklem boşluğunun daralmasına yol açar. Diyabet, tiroid hastalıkları, omuz travmaları, geçirilmiş cerrahi işlemler ve uzun süre hareketsiz kalan omuz, donuk omuz gelişimi riskini artırır.
Donuk Omuz Belirtileri
Donuk omuz belirtileri genel olarak kademeli olarak başlar ve haftalar veya aylar içinde kötüleşir:
- Kolu yukarı kaldırma ve arkaya uzanma gibi hareketlerde belirgin kısıtlılık
- Omuz ve kol ağrısı
- Omuz hareketleri sırasında giderek artan sertlik
- Uzun süren vakalarda omuz çevresindeki kaslarda erime
Kol Ağrısı Nasıl Geçer?
Kol ağrınızın sebebi hafif bir zorlama veya küçük bir travma ise başlangıçta uygulayabileceğiniz bazı yöntemler, şikayetlerinizde rahatlama sağlayabilir:
- RICE Metodu:
- Dinlenme (Rest): Ağrıyan kolunuzla zorlayıcı hareketler yapmaktan kaçınarak dinlendirin
- Buz (Ice): Ağrılı bölgeye günde birkaç kez, 15-20 dakika boyunca buz uygulayın. Buz uygulaması, şişliği ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak buzu cildinize doğrudan temas ettirmeyin. Bunun yerine buzu, bir havluya sarabilirsiniz.
- Kompresyon (Compression): Şişliği kontrol altına almak için ağrılı bölgeye bandaj sarabilirsiniz. Fakat bandajın çok sıkı olmamasına dikkat edin.
- Yükseltme (Elevation): Kolunuzu, mümkün olduğunca kalp seviyesinin üstünde tutmaya çalışın. Bu sayede şişlik kontrol altında tutulabilir.
- Ağrı Kesici Kullanımı: Doktorunuza danışarak eczanelerde reçetesiz satılan ağrı kesicileri (örneğin parasetamol veya ibuprofen içerenler) kısa süreliğine kullanabilirsiniz.
Ancak bu yöntemler geçici rahatlama sağlamak içindir. Ağrınız devam ederse, şiddetlenirse veya kalp krizi belirtileri gibi endişe verici durumlarla birlikteyse bir uzmana başvurmanız en doğrusudur.
Sonuç
“Kol ağrısı nasıl geçer?” sorusunun cevabı, ancak altta yatan nedenin doğru şekilde belirlenmesinin ardından verilebilir. Ağrının giderilmesi ve rahatsızlığın ilerlemesi gibi sorunların önlenmesi açısından erken teşhis konmalı ve uygun tedaviye en kısa sürede başlanmalıdır.
Yaşanan şikayetlerin günlük yaşamı etkilemesi, hareket kısıtlılığına yol açması veya dinlenmeyle geçmemesi durumunda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kol ağrınızla ilgili değerlendirme ve tedavi seçenekleri hakkında detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Kol Ağrısı için Hangi Bölüme Gidilir?
Kol ağrısı şikâyetiniz için ortopedi ve travmatoloji bölümüne başvurabilirsiniz. Muayene ve gerekli tetkikler sonrasında ağrının kaynağı belirlenir. Eğer sorunun kas ve iskelet sistemiyle alakalı olmadığı anlaşılırsa nöroloji, kardiyoloji, romatoloji gibi bölümlere yönlendirilirsiniz. Ancak ani başlayan şiddetli ağrı, nefes darlığı veya göğüs ağrısı gibi acil belirtiler varsa doğrudan acil servise başvurmanız gerekir.
Memedeki Kistler Kol Ağrısı Yapar mı?
Memedeki kistler çoğu kişide doğrudan kol ağrısına neden olmaz. Kistler, çoğunlukla memede hassasiyet ve ağrı yaratır. Fakat bazıları, memede hissettiğiniz ağrının koltuk altına doğru yayılmasına yol açabilir. Memedeki kistler, daha çok “Koltuk altı ağrısı neden olur?” sorusunun yanıtı olabilir.